logo

Menu

  • Araştırmalar
        • Kur’an Araştırmaları
        • Fıkıh Araştırmaları
        • Hadis Araştırmaları
        • Akaid Araştırmaları
        • Helal Gıda Araştırmaları
        • Tarih Araştırmaları
        • Fıtrat ve Tıp Araştırmaları
        • Diğer Araştırmalar
  • Bülten
    • Basın Bülteni
    • Hocalara Sorun
    • Köşe Yazıları
    • Yazılar
  • Çalışmalarımız
        • Allah’ın Bilgisi ve Kader
        • Tefsir Çalışmaları
        • Meal Çalışmaları
  • Başörtüsü
  • Diyanet
  • Kuran Dersleri
  • İslam İktisadı
  • Sizden Gelen İmsak ve Vakit Gözlemleri
  • Süleymaniye Vakfı Takvim
  • Sizden Gelenler
  • Eleştiriler
  • Fetva
  • Hac
  • Kadın
  • Kandil Geceleri
  • Kuran’da Peygamberler
  • Kurban
  • Ramazan ve Oruç
  • Kutsanan Gelenek ve Kur’an
  • Miras
  • Namaz
  • Nikah/Evlilik
  • Risale-i Nur ve Said Nursi
  • Röportajlar
  • Yorumlu Haber
archive-title Risale-i Nur ve Said Nursi

Risale-i Nur ve Said Nursi

Paylaş
23
Ocak

CENNETTE HURİLER

Huriler, cennete giden kadının ve erkeğin yakın çevresinde olan dişi hizmetçilerdir. İnsanlar ve cinler, imtihan için yaratılmışlardır[1]. İmtihanı kazananlar, kötü duygulardan arınmış olarak eşlerinden, üst ve alt soylarından uygun olanlarla birlikte cennete yerleşeceklerdir[2]. İsa (a.s.) gibi evlenmemiş olanlara, Nuh ve Lut (a.s.) ile Firavun’un hanımı gibi eşi kafir olanlara[3] yahut boşanmış olanlara da tertemiz eşler verilecektir[4]. Allah Teâlâ şöyle buyurur: إِنَّ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ فِي شُغُلٍ فَاكِهُونَ . هُمْ وَأَزْوَاجُهُمْ فِي ظِلَالٍ عَلَى الْأَرَائِكِ مُتَّكِئُونَ. لَهُمْ فِيهَا فَاكِهَةٌ وَلَهُمْ مَا يَدَّعُونَ. سَلَامٌ قَوْلًا مِنْ رَبٍّ رَحِيمٍ “Cennet ahalisi, o gün bir takım uğraşlar içinde, neşelidirler[5]. Kendileri ve eşleri, gölgelikler içinde koltuklara kurulurlar.[6] Orada onlar için meyveler[7] ve istedikleri her şey vardır. Bir de ikramı bol olan Rabbin tarafından söylenecek selam (hep huzur, hep mutluluk) sözü vardır.” (Yasin 36/55-58) Ahirette insanlar, daha önce bilinmeyen bir yapıda yaratılacak, mümin erkekler ile mümin kadınların yüzleri ışık saçacaktır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: نَحْنُ قَدَّرْنَا بَيْنَكُمُ الْمَوْتَ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوقِينَ . عَلَى أَنْ نُبَدِّلَ أَمْثَالَكُمْ وَنُنْشِئَكُمْ فِي مَا لَا تَعْلَمُونَ . “Aranızda, ölümü biz takdir ettik, bizim önümüze geçilemez.[8] Bu, (tanınmanızı engellemeden) yapınızı değiştirmek ve bilmediğiniz bir şekilde sizi yeniden oluşturmak içindir.[9]” (Vakıa 56/60-61) يَوْمَ تَرَى الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ يَسْعَى نُورُهُمْ بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِمْ بُشْرَاكُمُ الْيَوْمَ […]

01
Nisan

ORUÇLU HASTALAR İÇİN BAZI TIBBÎ ÖNERİLER

Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de farz kılındı. Sayılı günlerde… Sizden kim hasta veya yolculukta olursa, (tutamadığı) o günler sayısınca diğer günlerde oruç tutsun. Onu tutabilenlere bir yoksulu doyuracak fidye de gerekir. Kim bir hayrı içten gelerek yaparsa onun için daha hayırlı olur. (Fakat) Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir. (Bakara 2/183,184) Görüldüğü üzere Kur’ân’a göre oruç, ancak sefer ve hastalık halinde ertelenebilir. Bu iki hal haricinde orucun ertelenmesini caiz kılan başka bir durum yoktur. Ne var ki ilgili ayet, “gücü yeten hastalar oruç tutarsa daha iyi olur” buyurmaktadır. O halde hangi hastalık hallerinde ve/veya hangi tedavi seçeneklerinde oruç ertelenmeli, hangi hallerde ertelenmemelidir? Tıbbî olarak bu konuda (sıkıntıya düşmeden) ne tür öneriler yapılabilir? Müminler, bu konuları haklı olarak merak etmektedirler. Bu nedenle, bu yazımızı, en sık sorulan şu sorular vesilesiyle bu konulara tahsis ettik; Sık Sık Su İçmesi Gereken Böbrek Hastaları Oruç Tutabilir Mi? Her böbrek hastalığı sık sık su içmeyi gerektirmez. Hatta bazı böbrek hastalıklarında su kısıtlaması bile yapılır. Ama özellikle böbrek taşı bulunan hastalar ve iltihabi böbrek hastalıkları gibi durumlarda sık su içmek tavsiye edilir. Buradaki amaç, günlük idrar miktarını artırmaktır (bu hastaların 24 saat boyunca en […]

16
Mart

Besmelesiz Kesilen Hayvanlar

Besmele çekilmeden kesilen hayvanların hükmü, helal gıda konusunun günümüzde en çok tartışılan meselelerinin başında gelmektedir. Hanefî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine mensup âlimler En’âm sûresinin 121. ayetini delil göstererek hayvan kesiminde besmelenin farz, besmelesiz kesilen hayvanların haram olduğunu kabul etmişlerdir. Şâfiî mezhebinde ise bunun tam aksine hayvan kesiminde besmele çekmek farz değildir, dolayısıyla besmelesiz kesilen hayvanlar da helaldir. Aslında yukarıdaki iki zıt görüş de aynı ayetle yani En’âm sûresinin 121. ayeti ile temellendirilmektedir. Besmelenin farz olduğunu iddia edenler, ilgili ayeti “Üzerine Allah’ın adı anılmayan (hayvan)lardan yemeyin! Çünkü bu şekilde davranış fasıklıktır…” şeklinde tercüme etmektedirler. Gerçekten de ayet bu şekilde anlaşılacak olursa kesilirken üzerine Allah’ın adı anılmayan hayvanların yenilmesi haram olup bu hayvanların etini yiyenler de fasık olacaklardır! Besmelenin farz olmadığını iddia edenler ise ayetin bu şekilde tercüme edilip anlaşılmasının yanlış olduğunu, burada besmelesiz kesilen hayvanlardan değil; Allah’tan başkasının adı anılarak kesilenlerden bahsedildiğini söylemektedirler. Biz de bu yazımızda En’âm sûresinin 121. ayetini fazla ayrıntıya girmeden; ama farklı açılardan ele alarak hayvan kesiminde besmele çekmenin şart olup olmadığı hususunda bir sonuca varmaya çalışacağız.[1] 1. Arap Dili Açısından Tartışmalara konu edilen En’âm sûresi 121. ayetin ilk kısmının Arapçasını bir görelim: وَلَا تَأْكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ وَإِنَّهُ لَفِسْقٌ Hayvan kesiminde besmeleyi farz […]

23
Şubat

YOLCULUKTA VE KORKU HALİNDE NAMAZ

Namaz, Adem aleyhisselamdan beri devam edegelen bir ibadettir. Allah Teâlâ namazı, bütün ümmetlere emretmiştir.  وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاءَ وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ وَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ “Onlara, dine bir şey katmadan ve yanlış yola sapmadan Allah’a kulluk etmeleri, namazı düzgün ve sürekli kılmaları ve zekâtı vermeleri dışında bir emir verilmedi. Doğru din işte budur.” (Beyyine, 98/4-5) وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى وَأَخِيهِ أَنْ تَبَوَّآ لِقَوْمِكُمَا بِمِصْرَ بُيُوتًا وَاجْعَلُوا بُيُوتَكُمْ قِبْلَةً وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ. “Musa ile kardeşine şunu vahyettik: Siz ikiniz Mısır’da halkınız için evler hazırlayın. Evlerinizi, kıbleye yönelik yapın; namazı düzgün ve sürekli kılın.” (Yunus 10/87) İsa aleyhisselâm, beşikte iken, bir mucize olarak yaptığı konuşmada şunları söylemişti: وَجَعَلَنِي مُبَارَكًا أَيْنَ مَا كُنْتُ ‎وَأَوْصَانِي بِالصَّلَاةِ وَالزَّكَاةِ مَا دُمْتُ حَيًّا “Nerede olursam olayım (Allah) beni değerli kıldı; yaşadığım sürece bana namaz ve zekât görevi yükledi.” (Meryem, 19/31) İbrahim aleyhisselam, oğlu İsmail ile eşi Hacer’i Mekke’ye yerleştirdiğinde şu duayı yapmıştı:  رَبَّنَا إِنِّي أَسْكَنْتُ مِنْ ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيْرِ ذِي زَرْعٍ عِنْدَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُوا الصَّلَاةَ “Rabbimiz! Ben soyumdan bir kısmını senin dokunulmazlığı olan Beyt’inin[1] yanında, çorak bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz bunu, namazı düzgün ve sürekli kılsınlar diye yaptım.” (İbrahim 14/37) İsmail aleyhisselamın bu duaya uygun hareket ettiğini de şu ayetten öğreniyoruz: وَاذْكُرْ […]

Bir Yorum

Bir Yorum

Risale-i Nur ve Said Nursi
Sayın Bayındır, Risale-i Nur bir anlam bütünlüğü arz eder. Dil ve anlatım kendi içerisinde bir özelliği vardır. Meseleler birbiriyle girift…
Suleymaniye Vakfi 12. Eylül 2013
Oku
Risale-i Nur Tartışmaları

Risale-i Nur Tartışmaları

Risale-i Nur ve Said Nursi
Bu pencerede yapılan Risale-i Nur tartışmalarını bitiriyoruz. Gösterilen ilgiden dolayı bütün taraflara teşekkür ederiz. Tartışmalar bundan sonra makaleler şeklinde devam…
Suleymaniye Vakfi 24. Ekim 2012
Oku
Reenkarnasyon Cevabına Cevabımız

Reenkarnasyon Cevabına Cevabımız

Risale-i Nur ve Said Nursi
Yukarıdaki yazının büyük bir bölümünün konuyla ilgisinin olmadığı açıktır. Ama yazıdaki şu ifade önemlidir: “İstinsah” kelimesini -sırf iftirasına dayanak olsun…
Suleymaniye Vakfi 10. Şubat 2012
Oku
Nur Talebelerine Reenkarnasyon Cevabı

Nur Talebelerine Reenkarnasyon Cevabı

Risale-i Nur ve Said Nursi
Reenkarnasyon, insanın öldükten sonra, ruhunun başka bir bedene girerek hayatını orada devam ettirmesi ve olgunlaştırması fikridir. Eski tabir ile “tenasüh”,…
Suleymaniye Vakfi 10. Şubat 2012
Oku
Reenkarnasyon Konusu Cevap – 2

Reenkarnasyon Konusu Cevap – 2

Risale-i Nur ve Said Nursi
Sayın Prof. Abdulaziz BAYINDIR, Tartışmanın devamından memnuniyet duymanızdan dolayı ve fikirlerinizi tenkit eden yazılara sitenizde yer vermekle göstermiş olduğunuz demokratik…
Suleymaniye Vakfi 27. Ocak 2012
Oku
Reenkarnasyon

Reenkarnasyon

Risale-i Nur ve Said Nursi
Konu: REENKARNASYON Sayın Prof. Abdülaziz BAYINDIR Bey, Zat-ı alinizi, katıldığınız TV programlarından tanıma fırsatı bulmuş; yapmış olduğunuz analizleri ve özellikle…
Suleymaniye Vakfi 6. Ocak 2012
Oku
Abdulaziz Bey’e Cevap – Üstad ve Reenkarnasyon

Abdulaziz Bey’e Cevap – Üstad ve Reenkarnasyon

Eleştiriler Risale-i Nur ve Said Nursi
Teravihle ilgili görüşlerinizi merak ederken, üstadla ilgili reankarnasyon iddiasına rastladım. Hayretler içinde kaldım. Abdülaziz Bey gibi bir insan, bu yazıyı…
Abdulaziz Bayındır 25. Ağustos 2011
Oku
Said Nursi ve Reenkarnasyon – 2

Said Nursi ve Reenkarnasyon – 2

Bülten Risale-i Nur ve Said Nursi
Sayın Zekeriyya KOCALAN, 13 Ağustos 2011 tarihinde bize gönderdiğiniz ÜSTAD VE REANKARNASYON başlıklı yazınıza aşağıda cevap verilmiştir. İfadeleriniz özetle şöyledir:…
Abdulaziz Bayındır 25. Ağustos 2011
Oku
Said Nursi Sekseninci Bedeninde miydi?

Said Nursi Sekseninci Bedeninde miydi?

Eleştiriler Risale-i Nur ve Said Nursi
Esselamu aleykum Sayın Abdurrahman Bulut, 12 Mayıs 2006 tarihinde Toronto/Kanada’dan elektronik posta ile gönderdiğiniz mektubunuzu okudum. Seviyeli ifadelerinizden ve…
Abdulaziz Bayındır 6. Ekim 2009
Oku
Said Nursi Başlıklı Yazımız Hakkında Bir Eleştiri

Said Nursi Başlıklı Yazımız Hakkında Bir Eleştiri

Eleştiriler Risale-i Nur ve Said Nursi
Risale-i Nur Şakirtlerinden Ali Can’ın Tenkidi Değerli Ziyaretçimiz, Ali Can imzalı aşağıdaki tenkidi,…
Suleymaniye Vakfi 6. Ekim 2009
Oku
Said Nursi’nin Sözleri İlham Olamaz mı?

Said Nursi’nin Sözleri İlham Olamaz mı?

Eleştiriler Risale-i Nur ve Said Nursi
SORU: Sayın Bayındır; size önceki tarihlerde de bir kısım mesajlar göndererek bazı konuları paylaşmıştım. Risale-i Nur Külliyatı’nda geçen bazı ifadeleri…
Abdulaziz Bayındır 6. Ekim 2009
Oku
M. Latif Salihoğlu’nun Tenkidi

M. Latif Salihoğlu’nun Tenkidi

Diyanet Eleştiriler Risale-i Nur ve Said Nursi
Bayındır’ın Tahribatı (1) Süleymaniye Vakfının Kurucu Başkanı İlâhiyatçı Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır Hoca, özellikle son 2–3 yıldır kaleme aldığı bazı…
Suleymaniye Vakfi 6. Ekim 2009
Oku
1 2  
Diğer Sitelerimiz
  • islamikoran.com
  • Ceride-i İlmiyye
  • Fetva.net
  • Süleymaniye Vakfı Yayınları
  • Kur’an Dersi
  • English
  • Français
  • Azərbaycan dilində
  • ئۇيغۇرچە
  • Özbekçe
  • العربية
  • Kırgızca
  • Сайт на русском
  • português
  • Español
  • Deutsch
  • 中文
  • Fetwayen Kurdi
  • Din ve Fetrat
  • Türkmence

Kurumsal

  • Kurucumuz
  • Yönetim Kurulu
  • Amacımız
  • Vakıf Senedi
  • Misyon & Vizyon
  • Görseller & Logolar

Hizmetlerimiz

  • Canlı Yayınlarımız
  • Süleymaniye Vakfı Uzaktan Seminer Merkezi
  • Diğer Dillerde İnternet Yayını
  • Kütüphanemiz
  • İnternet Görsel Yayınlarımız
  • Kitap ve Hikmet Dergisi
  • Kitaplarımızı İndirin
  • Tez Müzakereleri
  • Uluslararası Araştırma Çalışmaları

Bağlantılar

  • Fıtrat TV
  • Radyo Fıtrat
  • SUSEM
  • Bağışta Bulun
  • Hesap Bilgilerimiz
  • İletişim

© 2019 Süleymaniye Vakfı. Tüm Hakları Saklıdır.