logo

Menu

  • Araştırmalar
    • Sık Aranan
      • Kadın ve Aile
      • Helal Gıda Araştırmaları
      • Allah’ın Bilgisi ve Kader
      • Namaz
      • Evlenme – Boşanma
    • Kur’an Araştırmaları
    • Fıkıh Araştırmaları
      • Başörtüsü
      • Evlenme – Boşanma
      • Hac
      • Kadın ve Aile
      • Kurban
      • Miras
      • Namaz
      • Ramazan ve Oruç
    • Hadis Araştırmaları
    • Akaid Araştırmaları
      • Allah’ın Bilgisi ve Kader
    • Fıtrat ve Tıp Araştırmaları
    • Tarih Araştırmaları
      • Dinler Tarihi
      • İslam Tarihi
        • Kuran’da Nebiler
      • Osmanlı Tarihi
    • İslam İktisadı
  • Fetva.net
  • Kur’an Meali
  • Takvim
  • Diyanet
  • Eğitim
  • Eleştiriler
    • Hocalara Sorun
  • Gündem
  • Röportajlar
  • Sizden Gelenler
    • Sizden Gelen İmsak ve Vakit Gözlemleri
    • Sizden Gelen Yazılar
  • Allah’ın Bilgisi ve Kader
  • Başörtüsü
  • Evlenme – Boşanma
  • Hac
  • Helal Gıda Araştırmaları
  • Kadın ve Aile
  • Kandil Geceleri
  • Kurban
  • Miras
  • Namaz
  • Ramazan ve Oruç
  • Tarikat ve Cemaatler
  • Uluslararası Çalışmalar
archive-title Kur’an Araştırmaları

Kur’an Araştırmaları

Paylaş
11
Eylül

MÜKEMMELİYETÇİLİK VE KAYGI BOZUKLUĞU

Günümüzün sıkça rastlanan sorunları arasında yer alan bu iki olguya Kur’ânî açıdan bir bakalım istedik. MÜKEMMELİYETÇİLİK HAKKINDA Mükemmeliyetçilik, her ne kadar güzel bir haslet gibi bilinse de “sağlıklı” ve “sağlıksız” olarak tanımlanan mükemmeliyetçilik davranışları olduğunu bilmemiz gerekir. Bir mümin olarak, bize zararı dokunabilecek herhangi bir davranış tarzından uzak kalabilmemiz için, mükemmeliyetçilikle ilgili aklımızda bulundurmamız gereken bazı gerçekleri hatırlatmak isteriz: GÜZEL İŞ YAPMA VE KOLAYLAŞTIRMA Allah, Âl-i İmran 3/57, Nahl 16/97 ve daha pek çok ayette insanlara “salih ameli” yani “iyi işler işlemeyi” ve “ihsan”ı yani “her ne yapılıyorsa onu en güzel şekilde yapmayı” emretmiştir. O, işlerini güzel yapanları da sevdiğini beyan etmiştir (Âl-i İmran 3/148). Bu nedenle bir işi düzgün ve iyi şekilde yapmaya çalışmak dinimizce de uygundur; ancak bunu aşırıya götürerek sürekli mükemmeliyetçi davranmak, hayatı zorlaştırır. Oysa Allah insanlar için zorluk istemez (Bakara 2/185), onların yükünü hafifletmek ister ve zayıf yaratıldıklarını vurgular (Nisa 4/28). Hayatın her alanını kolaylaştırma prensibi, şu hadislerde de görülür: “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin!” (Buhârî, Edeb, 80) “Din kolaylıktır. Dini aşmak isteyen kimse, ona yenik düşer. O halde, orta yolu tutun, en iyiyi yapmaya çalışın, o zaman size müjdeler olsun. Günün başlangıcından, sonundan ve bir miktar da geceden faydalanın.” (Buhâri, İman, 29) “Satarken, alırken ve […]

15
Ağustos

ŞAH DAMARI

Bu makalede, “Kaf” Suresi’nin 16. ayetini, özellikle de (damar kordonu veya şah damarı olarak bilinen) hablul-verîd kelimesini yorumlamak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım, çünkü tefsir kitaplarında sadece boyundaki kan damarları olduğu şeklinde bir yorum buluyoruz ve bu yorumun bilimsel veya dini bir referansı yoktur, bu yüzden burada bu konu üzerine tıbbi, bilimsel ve dilbilimsel bir açıklama bulmaya çalıştım, başarı Allah’tandır. Arapça “Habl” yani ip kelimesi, ne dilbilimsel olarak ne de kullanım (ıstılahi) olarak (kanlı) sıvının aktığı bir tüp (damar) anlamına gelmez, ancak içi boş olmayan katı bir tel veya kablo anlamına gelir ve farklı çapları ve uzunlukları vardır. El-verîd kelimesi ise bir şeyler tedarik eden, getiren işlevi tanımlayan ve niteleyen bir sıfattır. Araştırma yaparken, Cenab-ı Hakk’ın bu kelimeyi “ipi” birden fazla ayette kullandığını ve tüp anlamında değil de tel anlamında kullanıldığını görüyoruz. Aynı şekilde, anatomi konusunda bir tel veya sinir anlamına gelen “ip” terimini veya vücuda yayılmış bir sinir demetinin iplerini buluyoruz. İlk tefsirciler/yorumcular, kanın aktığı bir tüp olduğu temelinde (damar kordonunu) nereden yorumladılar? Ve nereden boyunda olduğu sonucuna vardılar? Bu araştırmada, (habl) “ip” kelimesinin aslında sinir olduğu ve (verîd) “taşıyıcı” kelimesinin göreceli olarak kullanıldığı ve aslında duyusal ve motorik sinir bilgisinin hedefe ulaştırılması için sinir dalgası taşıyıcısı […]

10
Ağustos

GÖKLERE YOLCULUK İSRÂ VE MİRÂC

Allah Teâlâ, bazı âyetlerini göstermek için, bir gece Muhammed aleyhisselamı, Mekke’deki Mescid-i Haram’dan yedinci kat gökteki el- Mescid’ul-aksâ’ya çıkardı (İsra 17/1). İlk vahyi aldığında gördüğü Cibrîl’i, ikinci kez orada gördü (Necm 53/15). Onun, göklere yaptığı yolculuğa, İsrâ veya Mirâc denir. Bu bir mucize değildir. Gerekli gücü elde eden herkes oralara çıkabilir (Rahman 55/33). Konunun ana âyeti şudur: سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ “Bir kısım ayetlerini göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketli kıldığı el- Mescidü’l Aksâ’ya /En uzak mescide çıkaran Allah, bütün eksikliklerden uzaktır. O her şeyi dinleyen ve görendir.” (İsra 17/1) İSRÂ İsrâ (إسراء) kelimesi, “seriy (سرِي)” kökünden türemiş kabul edilerek ona “gece yürüyüşü” anlamı verilmiştir. İsrâ kökünden fiillerin geçtiği ayetlerde “gece (ليل)” kelimesi de olduğu için bu kelimeye “gece yürüyüşü” anlamı vermek yanlıştır. Kelime, “her şeyin en yükseği” anlamına gelen “serâh (سَرَاة)”dan türemiştir[2]. Çünkü âyetlerdeki isrâ kökünden gelen fiillerin tamamı, “en yükseğe çıkarma” anlamındadır. O ayetlerden ikisi, Lut aleyhisselama verilen: “Gecenin bir bölümünde aileni en tepeye çıkar!” emridir (Hud 11/81, Hicr 15/65). Yanardağ patlamasıyla oluşacak kül bulutlarından etkilenmemeleri için verilen bu emrin (Hicr 15/74) bir benzeri Tevrat’ta da vardır (Tekvin 19/17).[3] […]

13
Haziran

İKTİSADİ GELİŞME VE ZEKÂT

T.C.                              İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ                               SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ İKTİSADİ GELİŞME VE ZEKÂT AYŞE ULYA ÖZEK 2502130536 Tez Danışmanı PROF. DR. SERVET BAYINDIR ÖZ İktisadi Gelişme ve Zekât, Ayşe Ulya ÖZEK Bireysel olarak ibadet kapsamına giren zekât; sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik boyutuyla toplumun iktisadi gelişmesine katkı sağlayacak niteliktedir. Âyet ve hadislerin delaletiyle idareciler tarafından yürütülmesi gereken bir görev olmasına rağmen Müslüman ülkelerin birçoğunda devlet eliyle uygulanmaması, zekâtın sağlayacağı faydaların tam olarak görülmesine engel olmaktadır. Bu çalışmada, önce zekât ve iktisadi gelişme kavramları ilgili diğer kavramlarla birlikte, aralarındaki ilişkiler de dikkate alınarak araştırılmış, sonra zekâtın iktisadi sistemdeki yeri vergi bağlamında ele alınıp mukayesesi yapılmış ve ardından zekâtın kısaca tarihine değinilmiştir. Zekât malları ve harcama kalemleri fıkhi ve iktisadi açıdan incelenmiştir. Ayrıca zekâtın iktisadi dengeler, makro değişkenler ve gelişme göstergeleri üzerindeki etkisi de tetkik edilmiştir. Sonuçta zekâtın anlamının gelişme olduğu, birey ve toplumu maddi-manevi geliştirdiği ve tüm ilahi kitaplarda emredilen bu görevin tarihin belli dönemlerinde de uygulandığı tespit edilmiştir. Hakikaten veya hükmen çoğalan malların temel ihtiyaç ve borçlar çıkarıldıktan sonra nisap miktarına ulaşan kısmından bir yıl sonra belli oranlarda zekât alınmasının, iktisadi anlamda […]

GÖKLERE YOLCULUK  İSRÂ VE MİRÂC

GÖKLERE YOLCULUK İSRÂ VE MİRÂC

Araştırmalar Kur'an Araştırmaları
Allah Teâlâ, bazı âyetlerini göstermek için, bir gece Muhammed aleyhisselamı, Mekke’deki Mescid-i Haram’dan yedinci kat gökteki el- Mescid’ul-aksâ’ya çıkardı (İsra…
Abdulaziz Bayındır 10. Ağustos 2023
Oku
CENNETTE HURİLER

CENNETTE HURİLER

Araştırmalar Kur'an Araştırmaları
Huriler, cennete giden kadının ve erkeğin yakın çevresinde olan dişi hizmetçilerdir. İnsanlar ve cinler, imtihan için yaratılmışlardır[1]. İmtihanı kazananlar,…
Abdulaziz Bayındır 23. Ocak 2023
Oku
KİTAP VE SÜNNET Mİ? KİTAP VE HİKMET Mİ?

KİTAP VE SÜNNET Mİ? KİTAP VE HİKMET Mİ?

Araştırmalar Kur'an Araştırmaları
Kitap ile kastedilen Kur’an’dır. Allah, yalnızca ona uymayı emreder. Bir ayet şöyledir: اتَّبِعُواْ مَا أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُمْ…
Abdulaziz Bayındır 10. Şubat 2022
Oku
Bütün Nebiler Ortadoğu’ya Mı Geldi?

Bütün Nebiler Ortadoğu’ya Mı Geldi?

Kur'an Araştırmaları
Allah’ın bütün elçilerinin sadece belli bir coğrafyaya gönderildiğini düşünmek yanıltıcıdır.  Kur’an bu konuya açıklık getirmiştir: “Biz, her resulü/âyetlerimizi tebliğ…
Fehmi Çeçen 26. Mart 2020
Oku
ALLAH’A NASIL İNANIRSINIZ?

ALLAH’A NASIL İNANIRSINIZ?

Akaid Araştırmaları Kur'an Araştırmaları
Yeri geldiğinde “… Ama ben de Allah’ıma, O’nun var ve bir olduğuna inanıyorum!” diyen; fakat Allah’ın emir ve…
Yahya Şenol 16. Nisan 2019
Oku
KUR’ÂN’DA ŞEYTAN KAVRAMI

KUR’ÂN’DA ŞEYTAN KAVRAMI

Araştırmalar Kur'an Araştırmaları
  Giriş Bu yazıda Kur’ân’da birçok yerde geçen şeytan kelimesinin anlamına ve neye delalet ettiğini ortaya koymaya çalışacağız. Bu sebeple…
Hişam Alabed 24. Ocak 2019
Oku
RUH, ALLAH’TAN GELEN BİLGİ VE BİLGİYİ DEĞERLENDİRME YETENEĞİ

RUH, ALLAH’TAN GELEN BİLGİ VE BİLGİYİ DEĞERLENDİRME YETENEĞİ

Kur'an Araştırmaları
Kur’an’da ruh kelimesi, iki anlamda kullanılır. Birincisi Allah’tan gelen bilgi, ikincisi de insanlar ile cinlere yüklenen yetenektir. Bu yetenek onların,…
Abdulaziz Bayındır 20. Temmuz 2018
Oku
Kitabı Tahrif

Kitabı Tahrif

Kur'an Araştırmaları
 Allah Teâlâ şöyle buyurur: أَفَتَطْمَعُونَ أَنْ يُؤْمِنُوا لَكُمْ وَقَدْ كَانَ فَرِيقٌ مِنْهُمْ يَسْمَعُونَ كَلَامَ اللَّهِ…
Abdulaziz Bayındır 10. Temmuz 2018
Oku
Nasr Suresinin Başına Gelenler

Nasr Suresinin Başına Gelenler

Bülten Gündem Kur'an Araştırmaları
ALLAH’IN ELÇİSİNİN ÖRNEKLİĞİ VE NASR SURESİ Kur’an’ın Medine’de inen Surelerinden Nasr Suresi, Resulullah sonrası dönemde Kur’an’a bütüncül bakışın kaybolması ve…
Abdullah Bayındır 6. Şubat 2018
Oku
Kitab’ın Allah’a Aidiyetinin Delili Olarak Nebi’nin Sözü

Kitab’ın Allah’a Aidiyetinin Delili Olarak Nebi’nin Sözü

Kur'an Araştırmaları
Allah’tan geldiği iddiasında olan bir kitabın bu iddiasının ispatını Nebî bile olsa bir insana bırakması düşünülemez. Gerçi bugün kendilerine Müslüman…
Erdem Uygan 2. Ocak 2018
Oku
Kur’an’ı Anlama “İlmi”

Kur’an’ı Anlama “İlmi”

Kur'an Araştırmaları
Ellerinde bulunan ilahi kitabın gerçekten Allah’ın katından olup olmadığı sorusu aslında her bireyin sormak istediği, ancak kendilerine toplumları tarafından dayatılan…
Erdem Uygan 13. Aralık 2017
Oku
İsâ Aleyhisselamın Musaddik Olması Ne Demektir?

İsâ Aleyhisselamın Musaddik Olması Ne Demektir?

Kur'an Araştırmaları
Allah’ın gönderdiği kitaplar arasındaki tasdik ilişkisi, kitabın gerçekten Allah’a aidiyetini ortaya koymada en önemli kirterlerden biridir. Buna göre Rabbimiz tüm…
Erdem Uygan 6. Aralık 2017
Oku
1 2 3 … 5  
Diğer Sitelerimiz
  • islamikoran.com
  • Ceride-i İlmiyye
  • Fetva.net
  • Süleymaniye Vakfı Yayınları
  • Kur’an Dersi
  • English
  • Français
  • Azərbaycan dilində
  • ئۇيغۇرچە
  • Özbekçe
  • العربية
  • Kırgızca
  • Сайт на русском
  • português
  • Español
  • Deutsch
  • 中文
  • Fetwayen Kurdi
  • Din ve Fetrat
  • Türkmence

Kurumsal

  • Kurucumuz
  • Yönetim Kurulu
  • Amacımız
  • Vakıf Senedi
  • Misyon & Vizyon
  • Görseller & Logolar

Hizmetlerimiz

  • Canlı Yayınlarımız
  • Süleymaniye Vakfı Uzaktan Seminer Merkezi
  • Diğer Dillerde İnternet Yayını
  • Kütüphanemiz
  • İnternet Görsel Yayınlarımız
  • Kitap ve Hikmet Dergisi
  • Kitaplarımızı İndirin
  • Tez Müzakereleri
  • Uluslararası Araştırma Çalışmaları

Bağlantılar

  • Fıtrat TV
  • Radyo Fıtrat
  • SUSEM
  • Bağışta Bulun
  • Hesap Bilgilerimiz
  • İletişim

© 2019 Süleymaniye Vakfı. Tüm Hakları Saklıdır.