Resim, Karikatür ve Heykelin Hükmü

Kur’an’da canlı varlıklarının resimlerini çizmenin, karikatürlerini veya heykellerini yapmanın haramlığıyla ilgili bir şey yoktur. Aksine aşağıda belirteceğimiz ayetlerde bunun helalliğini gösteren ifadeler vardır.

Yüce Allah, İsa a.s’ın kuş heykeli yapmasından bahseder: “İznimle topraktan kuş şeklinde bir şey yaratır, sonra ona üflerdin de yine iznimle kuş oluverirdi.” (Maide 5/110). İsa a.s, topraktan kuş şeklinde bir şey yapıyordu. Hiç şüphesiz bu bir heykeldir. Bu heykel, daha sonra Allah’ın izniyle gerçek bir kuş olmuştu. Bu olay İsa a.s’ın Allah’ın elçisi olduğunun delillerinden biriydi.

Bazıları bu ayetin, canlı varlıkların resim ve heykelinin yapılmasının helalliğine delil olmayacağını düşünebilir. Zira böyle mucizevi bir olayın, resim ve heykel gibi genel bir hükme delil teşkil etmeyeceği savunulabilir.

Bu itiraz makul değildir. Çünkü hiçbir nebi, haram olan bir şey yapıp onu insanlara mucize olarak sunamaz. Aşağıdaki ayetler şüphelerini kesin olarak gidermektedir:

Yüce Allah, Süleyman a.s  ve hizmetine verdiği cinler hakkında şu ifadeleri kullanır: “Süleyman ne isterse onu yapıyorlardı; değerli meskenler, heykeller, büyük havuzlara benzer çanaklar ve sabit kazanlar yaparlardı. Ey Davut ailesi! Şükredin! Kullarımdan şükredenler pek azdır.” (Sebe 34/13).

Bu ayet, kesin olarak Allah’ın nebisi Süleyman a.s’ın heykeller yapılmasını emrettiğini gösteriyor. Hiçbir nebi, haddini bilmezce, haram olan bir şeyi emredemez. Aksine Yüce Allah, cinlerin Süleyman a.s’a heykeller yapmasını bize olumlu bir şekilde aktarıyor, hatta ayetin sonunda bu sayılanların şükür gerektiren işler olduğunu vurguluyor.

Alimlerin büyük çoğunluğu heykel ve resim yapma konusundaki kötüleyici hadisleri anlamakta güçlük çektiler. Zira onlar, bu konuda Allah Rasûlü’nden gelen hadislerle, yukarıda zikrettiğimiz ayetler arasındaki irtibatı göremediler. O hadislerin gerekçelerine bakmadılar. Neticede konuyla ilgili doğru hükme ulaşamadılar.

Resim Yapmayı Kötüleyen Hadisleri Nasıl Anlamalıyz?

Resim yapmayı kötüleyen bazı hadis rivayetleri vardır. O hadislerde Allah gibi yaratma iddiası yasaklanmıştır. Hadislerdeki “Allah’ın yaratmasını taklit edenler…” veya “Yaratma konusunda Allah’a benzemeye çalışanlar…” ifadeleri bunu göstermektedir..

Şüphesiz Allah’tan başkasına kulluk etmek kişiyi dinden çıkaran bir küfürdür. Bir heykele, insana veya güneş, ay gibi doğa cisimlerine tapmak da aynı şeydir. Ancak hiç kimsenin, bir şeye ibadet etmesinden hareketle, o şeyin kendisinin veya imalatının haram olduğu söylenemez. Bir kavim arabalara tapsa, ondan dolayı araba üretilmi haram olmaz.

Şu ayetlere göre kimse, Allah gibi yaratamaz.:

“…Yoksa Allah’a, Allah gibi yaratan ve (bu nedenle) yarattıkları, aynen Allah’ın yarattıkları gibi, aralarında benzerlik (uyum, ahenk) olan, ortaklar mı bulmuşlar?” De ki “Her varlığın yaratıcısı Allah’tır. O, bir tektir ve her şey O’nun hakimiyetindedir.” (Ra’d 13/16)

“Yoktan yaratılan onlar değil mi? Yoksa yaratan kendileri mi? Ya da gökleri ve yeri onlar mı yarattı! Aslında söylediklerine kendileri de inanmıyor.”(Tur 52/35,36)

Bütün insanlar bir araya gelseler bir sinek bile yaratamazlar. Yüce Allah şöyle buyuruyor:

Ey insanlar! Size bir örnek veriliyor; iyi dinleyin. Allah ile aranıza koyduklarınız bir araya gelseler bir sinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa geri alamazlar.  İsteyen de acizdir, istenen de. Allah’ı gereği gibi değerlendiremediler. Oysa Allah güçlüdür, her işin üstesinden gelir.”(Hacc 22/73,74)

Hadisler, Kur’an ışığında anlaşılmalıdır. Bu metot sayesinde zayıf ve uydurma hadislere karşı daha ihtiyatlı oluruz. Konuyla alakalı ayetleri dikkate almaksızın konuşmak doğru değildir.

Gelelim Allah Rasulü’nün Aişe validemizden rivayet edilen şu hadisine::

“Ey Aişe, kıyamet günü insanlar arasında en şiddetli azabı görecek olanlar heykeltıraşlardır.”[1]

Bu hadis, insanların tapmaları için put yapan kimseleri kastediyor olmalıdır.

Benzer bir örnek, İbrahim a.s’ın dilinden, kavminin bir takım heykellere ibadet etmesine yönelik reddiyelerinin aktarıldığı ayetlerde de karşımıza çıkıyor:”Bir gün babasına ve halkına şöyle demişti:

“Sizin şu karşılarında saygıyla durduğunuz heykeller nedir?” Dediler ki “Biz bildik bileli atalarımız onlara kulluk ederler. Dedi ki “Siz de sizin atalarınız da gerçekten açık bir sapkınlık içindesiniz.”(Enbiya 21/52-54)

Musa a.s da Samiri’nin yapmış olduğu ve insanların ilah olarak gördüğü buzağı heykeline karşı çıkmıştı. Çünkü bu heykelin yapılmasındaki amaç insanları yoldan saptırmaktı. Kur’an heykel yapımına karşı çıkmaz, heykellere tapmaya karşı çıkar.

Süleyman a.s’ın heykel yapımını emretmesiyle İbrahim ve Musa a.s’ın heykellere tapılmasına karşı çıkması arasındaki fark, heykel yapımının helalliği ve haramlığının ancak yapılma amacına bağlı olduğunu göstermektedir.

Allah’tan başkasına tapılması amacıyla heykel yapımının haramlığı hususunda hiçbir şüphe yoktur. Süleyman a.s yaptığı gibi mübah gerekçelerle heykeller yapılmasının helalliğinden de şüphe edilmemelidir.

İbni Mesud’tan rivayetle görüyoruz ki Nebi a.s Kabe’deki putları kırmıştır:

“Nebi aleyhiselam Mekke’ye, Kabe çevresinde dikili üç yüz kadar heykelin yanına girdi. Elindeki sopayla putlara vurarak şunları söyledi: De ki: Hak) geldi, batıl yok oldu. Çünkü batıl olan yok olup gider. (İsra 17/81)”

Nebimizin kırdığı putlar, kendilerine tapılan tâğutlardı. Allah Rasûlü de tıpkı İbrahim a.s gibi, bu putların yüceltilecek şeyler olmadığını göstermek için onları kırdı.

 Aynı şekilde resim ve karikatür yapımı konusu da haram olacak işlere alet edilmesi amacıyla değilse caizdir.

Cemal Necim’in kaleme aldığı bu yazı, Vedat Yılmaz tarafından tercüme edilmiştir.