logo

Menu

  • Araştırmalar
        • Kur’an Araştırmaları
        • Fıkıh Araştırmaları
        • Hadis Araştırmaları
        • Akaid Araştırmaları
        • Helal Gıda Araştırmaları
        • Tarih Araştırmaları
        • Fıtrat ve Tıp Araştırmaları
        • Diğer Araştırmalar
  • Bülten
    • Basın Bülteni
    • Hocalara Sorun
    • Köşe Yazıları
    • Yazılar
  • Çalışmalarımız
        • Allah’ın Bilgisi ve Kader
        • Tefsir Çalışmaları
        • Meal Çalışmaları
  • Başörtüsü
  • Diyanet
  • Kuran Dersleri
  • İslam İktisadı
  • Sizden Gelen İmsak ve Vakit Gözlemleri
  • Süleymaniye Vakfı Takvim
  • Sizden Gelenler
  • Eleştiriler
  • Fetva
  • Hac
  • Kadın
  • Kandil Geceleri
  • Kuran’da Peygamberler
  • Kurban
  • Ramazan ve Oruç
  • Kutsanan Gelenek ve Kur’an
  • Miras
  • Namaz
  • Nikah/Evlilik
  • Risale-i Nur ve Said Nursi
  • Röportajlar
  • Yorumlu Haber
archive-title Sure

Sure

Paylaş
01
Nisan

ORUÇLU HASTALAR İÇİN BAZI TIBBÎ ÖNERİLER

Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de farz kılındı. Sayılı günlerde… Sizden kim hasta veya yolculukta olursa, (tutamadığı) o günler sayısınca diğer günlerde oruç tutsun. Onu tutabilenlere bir yoksulu doyuracak fidye de gerekir. Kim bir hayrı içten gelerek yaparsa onun için daha hayırlı olur. (Fakat) Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir. (Bakara 2/183,184) Görüldüğü üzere Kur’ân’a göre oruç, ancak sefer ve hastalık halinde ertelenebilir. Bu iki hal haricinde orucun ertelenmesini caiz kılan başka bir durum yoktur. Ne var ki ilgili ayet, “gücü yeten hastalar oruç tutarsa daha iyi olur” buyurmaktadır. O halde hangi hastalık hallerinde ve/veya hangi tedavi seçeneklerinde oruç ertelenmeli, hangi hallerde ertelenmemelidir? Tıbbî olarak bu konuda (sıkıntıya düşmeden) ne tür öneriler yapılabilir? Müminler, bu konuları haklı olarak merak etmektedirler. Bu nedenle, bu yazımızı, en sık sorulan şu sorular vesilesiyle bu konulara tahsis ettik; Sık Sık Su İçmesi Gereken Böbrek Hastaları Oruç Tutabilir Mi? Her böbrek hastalığı sık sık su içmeyi gerektirmez. Hatta bazı böbrek hastalıklarında su kısıtlaması bile yapılır. Ama özellikle böbrek taşı bulunan hastalar ve iltihabi böbrek hastalıkları gibi durumlarda sık su içmek tavsiye edilir. Buradaki amaç, günlük idrar miktarını artırmaktır (bu hastaların 24 saat boyunca en […]

16
Mart

Besmelesiz Kesilen Hayvanlar

Besmele çekilmeden kesilen hayvanların hükmü, helal gıda konusunun günümüzde en çok tartışılan meselelerinin başında gelmektedir. Hanefî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine mensup âlimler En’âm sûresinin 121. ayetini delil göstererek hayvan kesiminde besmelenin farz, besmelesiz kesilen hayvanların haram olduğunu kabul etmişlerdir. Şâfiî mezhebinde ise bunun tam aksine hayvan kesiminde besmele çekmek farz değildir, dolayısıyla besmelesiz kesilen hayvanlar da helaldir. Aslında yukarıdaki iki zıt görüş de aynı ayetle yani En’âm sûresinin 121. ayeti ile temellendirilmektedir. Besmelenin farz olduğunu iddia edenler, ilgili ayeti “Üzerine Allah’ın adı anılmayan (hayvan)lardan yemeyin! Çünkü bu şekilde davranış fasıklıktır…” şeklinde tercüme etmektedirler. Gerçekten de ayet bu şekilde anlaşılacak olursa kesilirken üzerine Allah’ın adı anılmayan hayvanların yenilmesi haram olup bu hayvanların etini yiyenler de fasık olacaklardır! Besmelenin farz olmadığını iddia edenler ise ayetin bu şekilde tercüme edilip anlaşılmasının yanlış olduğunu, burada besmelesiz kesilen hayvanlardan değil; Allah’tan başkasının adı anılarak kesilenlerden bahsedildiğini söylemektedirler. Biz de bu yazımızda En’âm sûresinin 121. ayetini fazla ayrıntıya girmeden; ama farklı açılardan ele alarak hayvan kesiminde besmele çekmenin şart olup olmadığı hususunda bir sonuca varmaya çalışacağız.[1] 1. Arap Dili Açısından Tartışmalara konu edilen En’âm sûresi 121. ayetin ilk kısmının Arapçasını bir görelim: وَلَا تَأْكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ وَإِنَّهُ لَفِسْقٌ Hayvan kesiminde besmeleyi farz […]

23
Şubat

YOLCULUKTA VE KORKU HALİNDE NAMAZ

Namaz, Adem aleyhisselamdan beri devam edegelen bir ibadettir. Allah Teâlâ namazı, bütün ümmetlere emretmiştir.  وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاءَ وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ وَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ “Onlara, dine bir şey katmadan ve yanlış yola sapmadan Allah’a kulluk etmeleri, namazı düzgün ve sürekli kılmaları ve zekâtı vermeleri dışında bir emir verilmedi. Doğru din işte budur.” (Beyyine, 98/4-5) وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى وَأَخِيهِ أَنْ تَبَوَّآ لِقَوْمِكُمَا بِمِصْرَ بُيُوتًا وَاجْعَلُوا بُيُوتَكُمْ قِبْلَةً وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ. “Musa ile kardeşine şunu vahyettik: Siz ikiniz Mısır’da halkınız için evler hazırlayın. Evlerinizi, kıbleye yönelik yapın; namazı düzgün ve sürekli kılın.” (Yunus 10/87) İsa aleyhisselâm, beşikte iken, bir mucize olarak yaptığı konuşmada şunları söylemişti: وَجَعَلَنِي مُبَارَكًا أَيْنَ مَا كُنْتُ ‎وَأَوْصَانِي بِالصَّلَاةِ وَالزَّكَاةِ مَا دُمْتُ حَيًّا “Nerede olursam olayım (Allah) beni değerli kıldı; yaşadığım sürece bana namaz ve zekât görevi yükledi.” (Meryem, 19/31) İbrahim aleyhisselam, oğlu İsmail ile eşi Hacer’i Mekke’ye yerleştirdiğinde şu duayı yapmıştı:  رَبَّنَا إِنِّي أَسْكَنْتُ مِنْ ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيْرِ ذِي زَرْعٍ عِنْدَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُوا الصَّلَاةَ “Rabbimiz! Ben soyumdan bir kısmını senin dokunulmazlığı olan Beyt’inin[1] yanında, çorak bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz bunu, namazı düzgün ve sürekli kılsınlar diye yaptım.” (İbrahim 14/37) İsmail aleyhisselamın bu duaya uygun hareket ettiğini de şu ayetten öğreniyoruz: وَاذْكُرْ […]

10
Şubat

KİTAP VE SÜNNET Mİ? KİTAP VE HİKMET Mİ?

Kitap ile kastedilen Kur’an’dır. Allah, yalnızca ona uymayı emreder. Bir ayet şöyledir: اتَّبِعُواْ مَا أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُمْ وَلاَ تَتَّبِعُواْ مِن دُونِهِ أَوْلِيَاء قَلِيلاً مَّا تَذَكَّرُونَ . Rabbinizden /Sahibinizden size indirilene uyun; Allah ile aranıza koyduğunuz velilere[1] uymayın. Doğru bilgileri ne kadar az kullanıyorsunuz!  (A’raf 7/3) Hikmet, ilim ve akıl yolu ile doğru hüküm verme anlamındadır[2]. Kelime, 18 ayette Hikmet, dört ayette de hüküm şeklinde olmak[3] üzere toplam 22 ayette geçer. Bunlardan 13’ü Kitap ile birlikte zikredilir[4]. İlgili ayetler, birbiriyle bağlantılı olarak okununca görülür ki Hikmet, Allah’ın kitabından doğru çözümler üretme ilmidir. Kur’an’ın temel kavramlarından olan Sünnetin kök anlamı yoldur[5]. Bu kelime 11 ayette, 16 kere geçer. Ayetlerin ikisinde Allah, Sünnete uyulmasını ister[6]. Kalan dokuz ayet ve bağlantılarında ise Sünnete uymamanın kötü sonuçları anlatılır[7]. Bir ayette de geniş yol anlamında minhac[8] şeklinde geçer. Sünnete uyanlar kazanırlar, uymayanlar ise hem dünyada hem de ahirette kaybederler.  Nebî ve resul kavramları da çok önemlidir. Nebî, değeri Allah tarafından yükseltilmiş kişidir[9]. Allah, nebî yaptığı kişilere Kitap ve Hikmet vermiş ve onları insanlar arasındaki ihtilafları çözmekle görevlendirmiştir[10]. Resul ise kendinden bir şey katmadan birinin sözünü diğerine ulaştırmakla görevli kişidir[11]. Allah, bütün nebilerine, Kitab’ı ve Hikmeti insanlara ulaştırma ve öğretme görevi yüklediği için her nebi, aynı […]

Nasr Suresinin Başına Gelenler

Nasr Suresinin Başına Gelenler

Bülten Kur'an Araştırmaları
ALLAH’IN ELÇİSİNİN ÖRNEKLİĞİ VE NASR SURESİ Kur’an’ın Medine’de inen Surelerinden Nasr Suresi, Resulullah sonrası dönemde Kur’an’a bütüncül bakışın kaybolması ve…
Abdullah Bayındır 6. Şubat 2018
Oku
3. Ali İmran Suresi 7. Ayet

3. Ali İmran Suresi 7. Ayet

Kuran Dersleri
“Kitab’ı sana O indirmiştir. Âyetlerinin bir kısmı muhkemdir; onlar Kitab’ın ana ayetleridir. Diğerleri müteşâbih (muhkeme benzer) olanlardır. Kalplerinde eğrilik olanlar,…
Abdulaziz Bayındır 11. Ekim 2016
Oku
3. Ali İmran Suresi 5. Ayet

3. Ali İmran Suresi 5. Ayet

Kuran Dersleri
“Göklerde ve yerde olan hiçbir şey, Allah’a gizli kalmaz.”(Ali İmran 3/5) Göklerde ve yerde olan hiçbir şey Allah’a gizli değildir,…
Abdulaziz Bayındır 15. Ağustos 2016
Oku
3. Ali İmran Suresi 6. Ayet

3. Ali İmran Suresi 6. Ayet

Kuran Dersleri
 “Sizi analarınızın rahminde, tercihine göre biçimlendiren O’dur. O’ndan başka ilah yoktur, üstündür, kararları doğrudur.”(Ali İmran 3/6)             Allah-u Teala her…
Abdulaziz Bayındır 15. Ağustos 2016
Oku
3. Ali İmran Suresi 4. Ayet

3. Ali İmran Suresi 4. Ayet

Kuran Dersleri
“O kitaplar daha önce, insanlar için birer rehberdi. Furkan’ı, doğruyu yanlıştan ayıran kitapları o indirdi. Allah’ın ayetlerini görmezlik edenler için……
Abdulaziz Bayındır 19. Mayıs 2016
Oku
3. Ali İmran Suresi 3. Ayet

3. Ali İmran Suresi 3. Ayet

Kuran Dersleri
“Sana, gerçekleri içeren ve kendinden öncekileri kabul eden bu Kitab’ı o indirmiştir. Tevrat’ı ve İncil’i de o indirmiştir.”(Ali İmran 3/3)…
Abdulaziz Bayındır 30. Nisan 2016
Oku
3. Ali İmran Suresi 1. Ayet

3. Ali İmran Suresi 1. Ayet

Kuran Dersleri
“Elif, Lam, Mim” (Âli İmran 3/1) Huruf’u Mukatta:             Tefsir geleneğimizde ayetler; muhkem (anlamı bilinenler) ve müteşabih (manası anlaşılamayanlar) diye…
Abdulaziz Bayındır 27. Nisan 2016
Oku
3. Ali İmran Suresi 2. Ayet

3. Ali İmran Suresi 2. Ayet

Kuran Dersleri
      “Allah; ondan başka İlah yoktur! O diridir, varlığı kendindendir”(Âli İmran 3/2)             “İlah” kayıtsız şartsız kendisine itaat edilen, kendisi otoritenin…
Abdulaziz Bayındır 27. Nisan 2016
Oku
2. Bakara Suresi 262. Ayet

2. Bakara Suresi 262. Ayet

Kuran Dersleri
 “Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra harcadığı şeyi başa kakmayan ve üzmeyenler var ya, onlara Sahipleri (Rableri) katında ödül vardır. Onların…
Abdulaziz Bayındır 26. Nisan 2016
Oku
2. Bakara Suresi 278. Ayet

2. Bakara Suresi 278. Ayet

Kuran Dersleri
 “Ey inanıp güvenenler, Allah’tan çekinerek korunun! O’na gerçekten güveniyorsanız, kalan faiz alacaklarınızdan vazgeçin!“(Bakara 2/278)             Haramlar ikiye ayrılır. Birisine haram…
Abdulaziz Bayındır 26. Nisan 2016
Oku
2. Bakara Suresi 263. Ayet

2. Bakara Suresi 263. Ayet

Kuran Dersleri
“Güzel bir söz söylemek ve bir ayıbı örtmek, yardım yapıp sonra kişiyi üzmekten iyidir. Allah zengindir, yumuşak davranır.“(Bakara 2/263)            …
Abdulaziz Bayındır 26. Nisan 2016
Oku
2. Bakara Suresi 279. Ayet

2. Bakara Suresi 279. Ayet

Kuran Dersleri
 “Eğer vaz geçmezseniz, Allah ve elçisi tarafından açılmış bir savaşın içinde olduğunuzu bilin. Tevbe ederseniz (hatanızdan tam olarak dönerseniz), ana…
Abdulaziz Bayındır 26. Nisan 2016
Oku
1 2 3 … 28  
Diğer Sitelerimiz
  • islamikoran.com
  • Ceride-i İlmiyye
  • Fetva.net
  • Süleymaniye Vakfı Yayınları
  • Kur’an Dersi
  • English
  • Français
  • Azərbaycan dilində
  • ئۇيغۇرچە
  • Özbekçe
  • العربية
  • Kırgızca
  • Сайт на русском
  • português
  • Español
  • Deutsch
  • 中文
  • Fetwayen Kurdi
  • Din ve Fetrat
  • Türkmence

Kurumsal

  • Kurucumuz
  • Yönetim Kurulu
  • Amacımız
  • Vakıf Senedi
  • Misyon & Vizyon
  • Görseller & Logolar

Hizmetlerimiz

  • Canlı Yayınlarımız
  • Süleymaniye Vakfı Uzaktan Seminer Merkezi
  • Diğer Dillerde İnternet Yayını
  • Kütüphanemiz
  • İnternet Görsel Yayınlarımız
  • Kitap ve Hikmet Dergisi
  • Kitaplarımızı İndirin
  • Tez Müzakereleri
  • Uluslararası Araştırma Çalışmaları

Bağlantılar

  • Fıtrat TV
  • Radyo Fıtrat
  • SUSEM
  • Bağışta Bulun
  • Hesap Bilgilerimiz
  • İletişim

© 2019 Süleymaniye Vakfı. Tüm Hakları Saklıdır.