İlahiyatçı
1- Allâhu Ekber الله اكبر “Allah en büyüktür.” Kıbleye yani Kâbe’nin bulunduğu tarafa yönelerek ayakta, eller kulak hizasına kadar kaldırılır ve Allâhu Ekber denerek namaza başlanır. 2- Namazın başında okunan dua: “Allâhu Ekber” diyerek namaza başladıktan sonra “Sübhâneke” okunur. سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، وَتَبَارَكَ اسْمُكَ، وَتَعالَى جَدُّكَ وَلاَ إِلٰهَ غَيْرُكَ “Allahım, sana yöneldim. Ne yaparsan güzel yaparsın. Adın yücedir. Zenginliğin çok fazladır. Senden başka ilah yoktur.” “Sübhâneke” yerine; şu ayet de okunabilir: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ حَنِيفًا مُسْلِمًا وَمَا أَنَاۨ مِنَ الْمُشْرِكِينَ إِنَّ صَلَاتِي وَنُسُكِي وَمَحْيَايَ وَمَمَاتِي لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ لَا شَرِيكَ لَهُ وَبِذٰلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَاۨ مِنَ الْمُسْلِمِينَ “Ben, bir Müslüman olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana doğrudan doğruya çevirdim. Ben müşriklerden değilim. Benim ibadetim, kurbanım, hayatım ve ölümüm, varlıkların Rabbi olan Allah içindir. Onun ortağı yoktur. Böyle emir aldım. Ben Müslümanlardanım.” Sübhâneke veya diğer duayı okuduktan sonra, 3- Eûzübillâhimineşşeytânirracîm ( أعوذ بالله من الشيطان الرجيم) = Taşlanan şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım 4- Bismillâhirrahmânirrahîm” (بسم الله الرحمن الرحيم) = “İyiliği sonsuz ikramı bol Allah’ın adıyla” denilerek Fatiha Suresine geçilir. 5- Fatiha Suresi 1. الحمد لله رب العلمين Elhamdulillâhi rabbil’âlemîn. Her şeyi güzel yapmak Allah’a mahsustur. O, varlıkların sahibidir. 2. الرحمن الرحيم […]
Son günlerin popüler tartışma konusu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Genel Kurul Toplantı tarihini öne çekerek olağanüstü olarak 18 Ocak tarihinde toplanacağı bilgisi. 18 Ocak’ta yapılacağı açıklanan toplantının 3 gündem maddesi var: 1) Açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması 2) Banka esas mukavelesinde yer alan “Genel Kurul toplantıları her yılın nisan ayı içinde ve banka meclisinin tespit edeceği günde toplanır” ifadesinin “Genel kurul toplantıları her yıl hesap dönemi sonundan itibaren üç ay içinde ve banka meclisinin tespit edeceği günde toplanır” şeklinde değiştirilmesi 3) Bankanın 2018 yılı dönem karından avans dağıtımı yapılmasına karar verilmesi hususunun genel kurulun onayına arzı. Kâr payı avansı dağıtımı hakkındaki tebliğde 05.Ocak.2019 Tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan bir değişiklik yapıldığı ise gözden kaçan bir nokta. 05 Ocak 2019 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 30646 Ticaret Bakanlığından: MADDE 1 – 9/8/2012 tarihli ve 28379 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kâr Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğin 5 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “(2) Sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan şirketler, kesinleşmemiş hesap dönemi sonu finansal tablolarda yer alan kâr üzerinden, ilgili hesap döneminin bitiminden itibaren bir ay içinde yapılacak genel kurullarında alınacak karara göre kâr payı avansı dağıtabilirler. Bu durumda ödenecek kâr payı avansı, hesap dönemi sonu kârından 7. madde gereği indirimler yapılmak suretiyle hesaplanan tutarın yüzde doksanını geçemez.” MADDE […]
Giriş Bu yazıda Kur’ân’da birçok yerde geçen şeytan kelimesinin anlamına ve neye delalet ettiğini ortaya koymaya çalışacağız. Bu sebeple yazıya şeytan kelimesinin Kur’ân’daki kullanımını irdelemeden önce sözlük açısından ne manaya geldiğiyle başlamak istiyoruz. Arapça’da Şeytan Kelimesi Şeytan kelimesi, Arapça ş-t-n (شَطَنَ) fiilinden türemiştir. Ş-t-n fiili, uzaklaşmak manasına gelen bir fiildir.[1] Şeytan kelimesi, kibirlenip isyankâr olan ve kötülük eden her hayvan, cin veya insan için kullanılır.[2] Kelimenin ayrıca, yanmak ve yok olmak manasına geldiği de söylenmiştir.[3] Sözlüklerden anlaşılacağı üzere, “şeytan” kelimesi Arapçada genel olarak, insan veya cin olsun, doğrudan uzaklaşan ve Allah’ın emirlerine başkaldıran herkes için kullanılmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’de Şeytan Şeytan kelimesi tekil ve marife (bilinen) olarak (الشَّيطان) Kur’ân’da 68 ayette geçmektedir. Çoğul çekimi olan şeyâtîn (الشَّياطين) şeklinde 17, nekra (شيطاناً) şekliyle 2 ve “onların şeytanları” manasına gelen (شياطينهم) şeklinde 1 ayette geçmektedir. Allah Teâlâ, İblis’i Âdem (a.s.)’a secde emrine başkaldırması sebebiyle şeytan olarak nitelendirmiştir. İblis böyle yapmakla haktan (doğrudan) uzaklaşmış ve Allah’a meydan okuyucu bir tavra bürünmüştür: “Yine demişti ki: “Benden üstün tuttuğun kişi bu mu, söyler misin? Andolsun eğer beni kıyamete kadar ertelersen, onun soyunu, pek azı hariç, (azdırarak) kontrolüm altına alacağım.” (İsra 17/62). Âdem (a.s.) ve eşi, Şeytan’ın (İblis’in) ilk kurbanları olmuştur. Onun vesvesesine kulak vermeleri […]
İlahiyat dünyasında son günlerde Kur’an’ın sadece mana olarak indirildiği, onu lafızlarla metne dökenin Nebîmiz olduğu iddiaları gündemde tutularak tartışılmakta. Tefsirci akademisyen Mustafa Öztürk de yıllardır kitap, makale ve tebliğlerinde açıkça dile getirdiği bu yöndeki düşüncelerinden dolayı bir takım çevrelerce sosyal medya üzerinden linç edilmekte. Kendisinin ve aslında tüm tarihselcilerin aynı kapıya çıkan bu Kur’an’a aykırı görüşlerini yıllardır programlar ve makalelerle eleştirmekte, yanlışlığını ayetlerle ortaya koymaktayız. Ancak bunu yaparken bu eleştirilerin ilmî düzeyde kalması, şahısların değil fikirlerin ele alınması konusunda azami dikkat sarf ettik ve ediyoruz. Bize göre hangi düşüncede olursa olsun herkes fikrini özgürce söyleyebilmeli, mukabilinde de özgürce eleştirilebilmelidir. Mustafa Öztürk sahip olduğu bu fikirlerini en açık şekilde yazabilen az sayıdaki akademisyenden biridir. İlahiyat camiâsının çok büyük bir bölümü tarihselcilik konusunda Mustafa Öztürk ile aynı görüşlere sahip olduğu halde onun gibi açıkça yazıp yayınlayacak cesarete sahip değildir. Bu sözümüzün kuru bir iddia olmadığını göstermek için bu yazımızda Kuramer’in konuya yaklaşımını ele almaya çalışacağız. Belli bir çevrenin Mustafa Öztürk’ü diline dolayıp konuyu sosyal medyada yaymaya başlamasıyla önce Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu bir duyuru yayınlamak zorunda kaldı ve bu tür görüşlerin kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Arkasından Diyanet Vakfı tarafından kurulan ve halen eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun […]
Kategoriler
- Akaid Araştırmaları (7)
- Allah'ın Bilgisi ve Kader (3)
- Araştırmalar (7)
- Basın Bülteni (4)
- Başörtüsü (3)
- Bülten (51)
- Ders-Duyuru (2)
- Diğer Araştırmalar (18)
- Diğer-Dillerdeki-Sitelerimiz (17)
- Diyanet (16)
- Duyuru-Merkez-Slayt (9)
- Eleştiriler (23)
- Fetva (6)
- Fıkıh Araştırmaları (49)
- Fıtrat ve Tıp Araştırmaları (15)
- Genel (1)
- Hac (7)
- Hadis Araştırmaları (6)
- Helal Gıda Araştırmaları (2)
- Hocalara Sorun (2)
- İslam İktisadı (12)
- Kadın (11)
- Kandil Geceleri (6)
- Köşe Yazıları (12)
- Kur'an Araştırmaları (44)
- Kuran Dersleri (299)
- Kuran'da Peygamberler (16)
- Kurban (5)
- Kutsanan Gelenek ve Kur'an (4)
- Meal Çalışmaları (44)
- Miras (2)
- Namaz (6)
- Nikah/Evlilik (6)
- Ramazan ve Oruç (24)
- Risale-i Nur ve Said Nursi (20)
- Röportajlar (11)
- Sizden Gelen İmsak ve Vakit Gözlemleri (3)
- Sizden Gelenler (45)
- Süleymaniye Vakfı Takvim (1)
- Tarih Araştırmaları (9)
- Tefsir Çalışmaları (23)
- Yazılar (35)
- Yorumlu Haber (3)