Diyanet İşleri Başkanlığına ve Destekçilerine Açık Mektup

Takviminizde seher vakti yani fecr-i kâzib[1] yer almadığı için Ramazan boyunca insanlara sahur yemeğini, gecenin ortasında yedirerek hem sağlıklarını tehlikeye atıyor[2] hem de sabah namazını fecr -i kâzibte kıldırarak vebale giriyorsunuz.

Gecenin göstergesinin kaldırıldığını söyleyen açık âyete[3], kutup bölgelerinde yaşayanların “beyaz geceler” kavramını kullanarak işlerini ona göre düzenlemelerine rağmen, gecenin bölümlerini[4] dikkate almadan yaptığınız takvimle 45 derece enlemin kuzeyinde yaşayan Müslümanlara orucu ve namazı büyük bir sıkıntı kaynağı haline getirmeye devam ediyorsunuz.

Her fırsatta Diyanet’e güvenilmesi gerektiğini söylediğinize göre orucu fecr-i sadık’ta başlattığınızı söylemiş olursunuz. Öyleyse fecr-i kâzibin vaktini takviminizde gösterebilir misiniz?

Kur’ân’ın açık hükümleri ortadayken, kutup bölgesi için yaptığınız takvimde gecenin bölümlerini dikkate almamanızın gerekçesi nedir? Bu iki konuda dayandığınız bir bilgi var mı?

Kanundan aldığınız yetkiye dayanarak “Bize güvenin” demeye devam edebilir; söz vermenize rağmen konuyu halkın önünde tartışmaktan kaçınabilirsiniz[5]. Bu mektubu yazmamızın sebebi şu âyetlerdir:

فَلَوْلَا كَانَ مِنَ الْقُرُونِ مِنْ قَبْلِكُمْ أُولُو بَقِيَّةٍ يَنْهَوْنَ عَنِ الْفَسَادِ فِي الْأَرْضِ إِلَّا قَلِيلًا مِمَّنْ أَنْجَيْنَا مِنْهُمْ وَاتَّبَعَ الَّذِينَ ظَلَمُوا مَا أُتْرِفُوا فِيهِ وَكَانُوا مُجْرِمِينَوَمَا كَانَ رَبُّكَ لِيُهْلِكَ الْقُرَى بِظُلْمٍ وَأَهْلُهَا مُصْلِحُونَ

“Sizden önceki dönemlerde birikimi olanlar o yerdeki bozulmaya karşı çıksalardı olmaz mıydı? Kendilerini kurtardığımız az kimse dışında bunu yapan olmadı. Yanlış yapanlar, şımartıldıkları şeyin arkasını bırakmadı ve günahkârlar haline geldiler. Yoksa senin Rabbin, kurulu (doğal) düzeni koruyan  bir halkı varken, yanlış yapıp, o kentleri işe yaramaz hale getirecek değildir. (Hud 11/116-117)

Diyanet’ten ve destekçilerinden beklentimiz şudur: Ya yukarıdaki sorulara, delillere dayalı cevap vermelisiniz ya da takviminizi düzeltmelisiniz. Yoksa Allah’ın huzurunda kendinizi savunamaz, bu kadar insana çektirdiğiniz sıkıntının hesabını veremezsiniz. 30 Haziran 2015

____________________________________________________________

[1]Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nde fecir ile ilgili olarak şu bilgiler verilmiştir:

“Fecr-i kâzib, sabaha karşı doğuda tan yerinde ufuktan göğe doğru dikey olarak yükselen, piramit şeklinde, samanyolu ışığına benzeyen akçıl ve donuk beyazlıktır. Fıkıh literatüründe buna “uzunlamasına beyazlık” (beyâz-ı müstatîl) denildiği gibi Araplar arasında “kurt kuyruğu” (zenebü’s-sirhân) veya “yalancı sabah” (es-subhu’l-kâzib) olarak da anılır. Fecr-i kâzib gecenin bir bölümü kabul edildiği için ayrıca dinî bir hükme konu teşkil etmez. Bu geçici beyazlıktan sonra yine kısa bir süre karanlık basar. Ardından da ufukta yatay olarak boydan boya uzanan, giderek genişleyip yayılan fecr-i sâdık aydınlığı başlar. Fıkıh literatüründe bu ikinci fecre “enlemesine beyazlık” (beyâz-ı müsta‘razî) denilmesi, fecr-i sâdık beyazlığının doğu ufkunda tan yeri boyunca yayılarak genişlemesi sebebiyledir. Sabah namazının vaktinin girmesi, sahurun sona erip orucun başlaması gibi dinî hükümlerde esas alınan bu ikinci fecirdir. Nitekim Nebi aleyhisselam, “İki çeşit fecir vardır. Kurt kuyruğu gibi olan fecir herhangi bir şeyi ne helâl ne de haram kılar. Ufukta genişliğine yayılan fecre gelince işte sabah namazı o vakitte kılınır, sahur yemeği de o vakitte haram olur” (Dârekutnî, II, 165) derken iki fecir arasındaki bu farka dikkat çekmiştir.” Yakup ÇİÇEK, Fecir, http://www.islamansiklopedisi.info/

[2]Şeker, kalp büyümesi ve yüksek tansiyon hastası olan 1944 doğumlu emekli öğretmen İbrahim Gökçe, 27 Haziran 2015 günü bize şunları yazdı:

“Kalbime pil takan doktorlar, orucu bana yasaklamışlardı. Bu beni huzursuz ediyordu. Süleymaniye Vakfı imsakiyesine göre oruç tutuyorum. Ramazan’ın başından beri oruçluyum. Rahatsızlığım yok. Allah’a hamdolsun.”

Dr. Hakan ERTOK’un konu ile ilgili araştırmasını okumak için tıklayınız:

[3]Gecenin göstergesi ile ilgili âyetleri görmek için tıklayınız.

[4]Gecenin bölümlerini gösteren âyetleri görmek için tıklayınız.

[5]Haberturk’te Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ekrem Keleş’in görüşme yapacağına dair beyanı:
https://youtu.be/lyORdWOlm-I?t=451