Yatsı Vakti

HACI – Öncelikle şunu sormak istiyorum; sizin imsakiyenizde “yatsının bitişi” diye bir vakit var. Yatsı ezanı okunmadan önce siz yatsının vaktini bitiriyorsunuz.

HOCA– Yatsı namazı, karanlığın çökmesine kadar kılınır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Namazı, güneşin zevalinden gecenin karanlığına kadar kıl…” (İsrâ 17/78) Güneşin zevali ile öğle vakti girer, batı ufku iyice kararınca gecenin karanlığı başlar. Bir âyet de şöyledir: “… ve gecenin zülefinde (gündüze yakın vakitlerinde) namazı tam kıl.” (Hûd, 11/114) Zülef (زلف), yakınlık anlamında olan zülfe (زلفة )’nin çoğuludur; gecenin gündüze yakın vakitleri demektir. Yakınlık, gündüzün aydınlığının gecenin karanlığına karışmasıyla anlaşılır. Batı ufku iyice kararınca yakınlık biter ve yatsı vakti çıkar.

HACI – Her zaman “Arapçada çoğul, en az üçü gösterir” dersiniz. Gecenin gündüze yakın vakitlerinde en az üç namaz mı kılınacak?

HOCA– Doğru; gece kılınacak farz namazlar üç vakitten az olamaz. Bunlar, güneşin batmasından sonra kılınan akşam ve yatsı namazlarıyla güneşin doğmasından önce kılınan sabah namazıdır.

HACI– Sabah namazı gece namazı mı oluyor yani?

HOCA– Evet, güneşin batmasından doğmasına kadar olan vakte gece denir. Kur’ân indiği zaman Arapların gece tanımı böyleydi. Kur’ân’ı ona göre anlamak gerekir.

HACI– Bundan önceki görüşmede üç doğuş ve üç batış demiştiniz, onları yeniden anlatır mısınız?

HOCA– Şöyle özetleyeyim: Her gün üç doğuş ve üç batış olur. Doğanları geçen hafta anlatmıştık. Batanlar ise güneş, birinci şafak ve ikinci şafaktır. Birinci şafak batınca yatsının vakti girer .

 

Birinci şafak; akşam Namazı Vaktinin Sonu

Resimde görülen beyazlığın dağılmaya başlamasıyla birinci şafak batar ve yatsı vakti girer.

 

Birinci şafağın batışı ve yatsı vaktinin girişi

Batı ufkunun kararmasıyla birlikte yatsı namazının vakti çıkar.

 

Yatsı vaktinin sonu

HACI– Sizin anlattığınız hangi mezhebin görüşüdür? Yatsı namazının vakti, sabaha kadar değil mi?

HOCA– Bizim anlattığımız âyet ve hadislerin açık hükmüdür. Dört mezhebin büyük âlimlerine göre yatsı vakti, bu vakte kadardır. Mesela Hanefîlerden es-Serahsî der ki: İmam Muhammed el-Kitab’da yatsı vaktinin gece yarısına (batı ufkunun iyice kararmasına) kadar olduğunu söylemiştir . İmam Şafii demiş ki; “Yatsının son vakti gecenin ilk üçte biri geçene kadardır. Gecenin bu bölümü geçince namazın vakti de geçer. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemden gelen rivayetlerin hepsinin gösterdiği şey, bundan sonra yatsı vaktinin çıktığıdır .”

HACI– Nasıl yani hocam; biz şimdi Hanefi mezhebine uymamış mı oluyoruz?

HOCA– Evet mezhebinizin büyük imamlarına uymamış oluyorsunuz. Sonra gelen Hanefîler, hiçbir hadis kitabında bulunmayan şu söze dayanırlar: “Yatsının sonu, fecr-i sadığın doğduğu vakittir .” Hanefîler’den Mahmud b. Ahmed el-Aynî (öl. 855 h.) bu konuda şunları der: “Bu ifadelerle bize ulaşan bir hadis yoktur. Kitapları şerh edenlerin bu söze dayanmaları ve onu Ebu Hureyre’ye mal etmeleri gerçekten çok şaşırtıcıdır. Böyle bir şey yoktur .

HACI– Gecenin yarısı mı, üçte biri mi, anlayamadım. Serahsi’nin dediğimi yoksa Şafiî’nin dediği mi?

HOCA– Gecenin üç bölümü vardır. Birincisi, akşam ve yatsı namazlarının vaktidir. İkinci ve en uzun bölümüne gecenin yarısı veya ortası denir. Bu; uyku, dinlenme ve teheccüd namazı ve sahur vaktidir. Üçüncü bölümü ise tan yerinin ağarmasından güneşin doğmasına kadar süren sabah namazı vaktidir. Gecenin ilk üçte biri bitince gece yarısı veya gecenin ortası başlar.

___________________________________________________

1   Lisan’ul-Arab, زلف mad. الزَّلَفُ والزُّلْفةُ والزُّلْفَى: القُربةُ والدَّرَجة والمَنزلةُ …  والزُّلْفةُ الطائفةُ من أَوّل الليل، والجمع زُلَفٌ وزُلَفاتٌ. ابن سيده: وزُلَفُ الليلِ: ساعات من أَوّله، وقيل: هي ساعاتُ الليل الآخذةُ من النهار وساعات النهار الآخذة من الليل وزلفاً من الليل، قال الزجاج: هو منصوب على الظرف كما تقول جئت طرفي النهار وأَوّل الليل، ومعنى زلفاً من الليل الصلاة القريبة من أَول الليل، أَراد بالزُّلَفِ المغربَ والعشاء الأَخيرة 2  Şemsüddin Muhammed b. Ahmed es-Serahsî,  (öl. 483 h.), el-Mebsût, Beyrut, l414/1993, c. I, s. 145. أَنَّ الطَّوَالِعَ ثَلَاثَةٌ وَالْغَوَارِبَ ثَلَاثَةٌ ثُمَّ الْمُعْتَبَرُ لِدُخُولِ الْوَقْتِ الْوَسَطُ مِنْ الطَّوَالِعِ وَهُوَ الْفَجْرُ الثَّانِي فَكَذَلِكَ فِي الْغَوَارِبِ الْمُعْتَبَرُ لِدُخُولِ الْوَقْتِ الْوَسَطُ وَهُوَ الْحُمْرَةُ فَبِذَهَابِهَا يَدْخُلُ وَقْتُ الْعِشَاءِ El-Mâverdî, Ebu’l-Hasen Ali b. Muhammed (öl. 450 h.) Tahkik; Ali Muhammed Muavvad, Adil Ahmed Abdulmevcud,  el- Hâvî el-Kebî fî fıkh’il-İmam eş-Şafiî,  Beyrut 1419/1999, c. II, s.24. … وَلِأَنَّ الطَّوَالِعَ ثَلَاثَةٌ الْفَجْرَانِ، وَالشَّمْسُ، وَالْغَوَارِبُ ثَلَاثَةٌ الشَّفَقَانِ، وَالشَّمْسُ، فَلَمَّا وَجَبَتْ صَلَاةُ الصُّبْحِ بِالطَّالِعِ الْأَوْسَطِ وَهُوَ الْفَجْرُ الصَّادِقُ اقْتَضَى أَنْ تَجِبَ الْعِشَاءُ بِالْغَارِبِ الْأَوْسَطِ – وَهُوَ الشَّفَقُ الْأَحْمَرُ 3  Serahsî, Şemsüddin, el-Mebsût, Mısır l324/1906, c. I, s. 259. 4  Şafiî, Muhammed b. İdris, el-Um, Beyrut 1393/1973, c. I, s. 74 5  Serahsî, el-Mebsut, c. I, s. 145 وَآخِرُ وَقْتِ الْعِشَاءِ حِينَ يَطْلُعُ الْفَجْرُ 6  Mahmud b. Ahmed el-aynî, el-Binâye fî şerh’il-Hidâye, Dar’ul-fikr 1980/1400, c. I, s. 808.