logo

Menu

  • Araştırmalar
        • Kur’an Araştırmaları
        • Fıkıh Araştırmaları
        • Hadis Araştırmaları
        • Akaid Araştırmaları
        • Helal Gıda Araştırmaları
        • Tarih Araştırmaları
        • Fıtrat ve Tıp Araştırmaları
        • Diğer Araştırmalar
  • Bülten
    • Basın Bülteni
    • Hocalara Sorun
    • Köşe Yazıları
    • Yazılar
  • Çalışmalarımız
        • Allah’ın Bilgisi ve Kader
        • Tefsir Çalışmaları
        • Meal Çalışmaları
  • Başörtüsü
  • Diyanet
  • Kuran Dersleri
  • İslam İktisadı
  • Sizden Gelen İmsak ve Vakit Gözlemleri
  • Süleymaniye Vakfı Takvim
  • Sizden Gelenler
  • Eleştiriler
  • Fetva
  • Hac
  • Kadın
  • Kandil Geceleri
  • Kuran’da Peygamberler
  • Kurban
  • Ramazan ve Oruç
  • Kutsanan Gelenek ve Kur’an
  • Miras
  • Namaz
  • Nikah/Evlilik
  • Risale-i Nur ve Said Nursi
  • Röportajlar
  • Yorumlu Haber
archive-title 2019

2019

Paylaş
02
Kasım

Nikâhın Doğal Bir Sonucu: Mehir

İslam hukukunda şartları ve rükünleri tam olarak yerine getirilerek icra edilen nikâh akdine sahih nikâh denir. Evlenme ehliyetine sahip olan ve aralarında dinen evlenme engeli bulunmayan bir kadınla bir erkeğin şahitler huzurunda yaptıkları nikâh sahih yani dinen ve hukuken geçerli bir nikâhtır. Böyle bir nikâh karı kocaya birtakım haklar ve sorumluluklar yükler. Bunlardan bir tanesi, erkeğin, hanımına mehir vermesidir.  Nikâh akdinin bir sonucu olarak kocanın karısına vermek zorunda olduğu para veya mala mehir/mehr (المهر) adı verilir. Kur’an-ı Kerim’de mehir anlamında “ecr”in çoğulu olarak ücûr, farîza ve sadukât kelimeleri geçmektedir. Hadislerde daha çok mehir ve sadâk kelimeleri yer alırken bu, Türkçede genelde mihr şeklinde kullanılır.[1] Müslüman bir erkek, eşine mehir vermekle yükümlüdür. Bu, Allah tarafından erkeğe yüklenmiş bir borç/sorumluluk, kadına tanınmış bir haktır. Fakat mehir nikâhın şartı değil; doğal ve hukuki bir sonucudur. Bu yüzden mehir belirlenmeden kıyılan nikâhlar da geçerlidir.[2] Böyle bir evlilikle birlikte kadın otomatikman mehir (mehr-i misil) almaya hak kazanır. Mehir, kadının öz malıdır; onu istediği gibi harcayabilir. Onda kendi annesinin, babasının, kocasının, kayınpeder veya kayınvalidesinin hakkı yoktur. Erkek çeyiz hazırlaması için kadına ayrıca bir ödeme yapmamışsa kadın mehir olarak teslim aldığı para veya mal ile çeyiz hazırlamak zorunda değildir.[3] Allah Teâlâ erkeklere yönelik olarak şöyle buyurmuştur: “Kadınlara […]

31
Ağustos

BEDİR SAVAŞI VE KADER

Kader, bir şeyin değerini, özelliklerini ve sınırlarını gösteren ölçüdür[1]. Allah Teâlâ şöyle buyurur: إِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ. “Biz, yarattığımız her şeyi bir kadere /ölçüye göre yaratırız.” (Kamer 54/49) تَبَارَكَ الَّذِي بِيَدِهِ الْمُلْكُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ . الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ. “Bütün yetkileri elinde tutan Allah, her türlü iyiliğin kaynağıdır. Her şeye bir kader /ölçü koyan,  ölümü ve hayatı yaratan O’dur. Bunlar, hanginiz daha güzel iş yapacak diye sizi yıpratıcı bir imtihandan geçirmesi içindir. Daima üstün olan ve kusurları örten O’dur.” (Mülk 67/1-2) Allah, sistemini imtihan için kurmuş, bunun bir bilgi imtihanı değil, cihad ve sabır imtihanı olduğunu bildirmiş, bu sebeple kimin başarılı olacağını önceden bilmediğini şöyle açıklamıştır:   وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ حَتَّى نَعْلَمَ الْمُجَاهِدِينَ مِنكُمْ وَالصَّابِرِينَ وَنَبْلُوَ أَخْبَارَكُمْ “Şurası kesin ki içinizden cihad edenleri ve sabırlı /kararlı davrananları bilinceye ve gerçek yüzünüzü ortaya çıkarıncaya kadar sizi zorlu bir imtihandan geçireceğiz.” (Muhammed 47/31) أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُواْ الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَعْلَمِ اللّهُ الَّذِينَ جَاهَدُواْ مِنكُمْ وَيَعْلَمَ الصَّابِرِينَ . “Yoksa Allah içinizden cihad edenleri bilmeden, sabredenleri de bilmeden Cennet’e gireceğinizi mi hesap etmiştiniz!” (Âl-i İmrân 3/142) Cihad, düşmanın, şeytanın ve arzuların baskısına var gücüyle direnmektir[2].  Sabır ise şartlar ne olursa olsun kararlı davranıp duruşunu bozmamaktır[3]. […]

25
Ağustos

Durma Yap Yapma Dur!

Ramazan yaklaşırken… Ramazan ayında daha dinç, daha rahat bir şekilde oruç tutabilmek için bir ay önceden oruç alıştırmaları yapabilir, şaban ayında nafile oruçlar tutabilirsin. Aişe Validemizin “Resûlullâh’ın (ramazan dışında) şaban ayından daha fazla oruç tuttuğu bir ay görmedim” açıklamasını göz ardı etme, sen de bu nimetten nasiplen! Bunun için Resûlullâh’ın daima yaptığı gibi pazartesi ve perşembe günleri ile şaban ayının 13, 14 ve 15. günlerini değerlendirebilirsin. Bu nafile oruçların zararını değil; faydasını görürsün. Şaban ayının son günü geldiğinde “Arabistan’dan haber geldi, hilali görmemişler!” dedikodusuna kulak asıp herkesin oruca başladığı zaman sen oruçsuz olma! Nebîmizin hilal gözlemi (rasat) yapılması gerektiğine dair hadisleri aklını karıştırmasın. O, “Biz hesap-kitap bilmeyen bir toplumuz” demiş, gerekli alet-edevat ve uzman yoksunluğundan ötürü o dönem için tek çare olan rasat yolunu seçmiştir. Yoksa Allah ayların başlangıç ve bitişleri için hilal gözlemine değil, hesap yöntemine dikkatlerimizi çekmiştir. -Hâşâ- Allah başka bir şey, Resûlü başka bir şey söylememiş ki! Formül bellidir; imkan varsa hesap, yoksa rasat! Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte hesap yöntemi günümüzde doğru bir şekilde uygulanabilmektedir. O yüzden takvimlerde ramazanın biri olarak hangi gün yazıyorsa gönül rahatlığı ile o günü öyle kabul et ve herkesle birlikte oruca başla! Oruca başlama konusunda takvime güvenebilirsin derken takvimleri tamamen akladığımı […]

02
Ağustos

Mâide Sûresi 6. Âyet Bağlamında Ayağa Mesh Meselesi(Tez)

 AYAĞA MESH MESELESİ ÖNSÖZ İslam’da hükümlerinin temel kaynağı, Kur’ân-ı Kerîm ve onun fiilî uygulaması olan Nebi’nin sünnetidir. Ancak herhangi bir meselede ilgili âyet ve hadislerin belli bir usule göre değerlendirilmemesi, geçmişte olduğu gibi günümüzde de görüş ayrılıklarını kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu yüzden abdest alırken ayaklara uygulanacak muamele de ihtilaf edilen meselelerden biri olmuştur. Mâide sûresinin 6. âyetinden, Arap dili açısından ayakların mesh edilmesi anlaşılırken, hadislerdeki yıkama rivâyetleri bu ihtilâfın temel sebebini oluşturmuştur. Âyetteki  ارجلercül (ayaklar) kelimesinin farklı kıraatleri ise meseleyi daha karmaşık hale getirmiştir. Rasûlullah’ın (s.a.v.) irtihalinden sonra ise, gerek yıkama gerekse meshe ilişkin rivâyetlerin nakledilmesi farklı değerlendirmelere neden olmuştur. Hâlbuki âyetin iniş zamanına ve uygulamaya bakılacak olsa, mesele kolayca anlaşılacaktır. Namaz kılınacağı zaman abdest almanın gerekliliğini ifade eden ilgili âyet Medine döneminde indirilmiştir. Ama namazın, Mekke döneminde farz kılındığı ve Allah’ın Elçisi’nin namazlarını abdest alarak kıldığı bilinmektedir.Aslında bu âyet ininceye kadar Allah’ın Elçisi’nin abdest alırken ayağını yıkadığı konusunda görüş ayrılığı yoktur. Ayakların meshi, bu âyetten sonra başlamıştır. Bu konuda, Ehl-i Sünnet mezhepleri arasında önemli bir farklılık bulunmazken, Ehl-i Sünnet ile İmamiyye Şîa’sı arasında ciddi bir anlaşmazlık vardır. Bu çalışmanın temel hedefi, hiçbir mezhebin ve görüşün etkisinde kalmadan, ihtilafa neden olan hususların Kur’ân ve Sünnet ışığında ele alınıp değerlendirilmesidir.  Yüksek […]

NAMAZIN ÖNEMİ TİYATRO SKEÇLERİ

NAMAZIN ÖNEMİ TİYATRO SKEÇLERİ

Diğer Araştırmalar
Bu kitapçık; okullarda özellikle drama kulüplerinin düzenledikleri çeşitli değerler eğitimi programlarında, sergileyecek tiyatro oyunu arayan öğretmenlerimize yardımcı olması amacıyla hazırlanmıştır.…
Suleymaniye Vakfi 13. Aralık 2019
Oku
SAVAŞIN EVRENSEL İLKELERİ

SAVAŞIN EVRENSEL İLKELERİ

Araştırmalar
SAVAŞIN EVRENSEL İLKELERİ Heyet[1] GİRİŞ İnsanların fıtratında yer alan birbirinin yerine geçme dürtüsü çoğu zaman kuralları hiçe…
Suleymaniye Vakfi 10. Ekim 2019
Oku
KADINLARIN YOLCULUĞU

KADINLARIN YOLCULUĞU

Araştırmalar Kadın
Yasak bildiren bazı hadisler sebebiyle Müslüman bir kadının sefer mesafesindeki bir yere (yani yaşadığı yerden ortalama 85-90 km…
Yahya Şenol 19. Eylül 2019
Oku
İslam Hukuku Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. ABDULAZİZ BAYINDIR ile sohbet

İslam Hukuku Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr.…

Röportajlar
İslam Hukuku Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. ABDULAZİZ BAYINDIR ile AİLE İÇİ İLİŞKİLER hakkında konuştuk.  Oğuz Çetinoğlu: Aile…
Suleymaniye Vakfi 25. Mayıs 2019
Oku
ALLAH’IN KOYDUĞU SINIRLARIN AŞILMASI VE ORUÇ ÖRNEĞİ

ALLAH’IN KOYDUĞU SINIRLARIN AŞILMASI VE ORUÇ ÖRNEĞİ

Ramazan ve Oruç
Bu makalede Kur’an kavramlarından tasdik, nesh ve tahrif konularında sınırların nasıl aşıldığı üstünde durulacak örnek olarak da Ramazan orucu ilgili…
Abdulaziz Bayındır 10. Mayıs 2019
Oku
ALLAH’A NASIL İNANIRSINIZ?

ALLAH’A NASIL İNANIRSINIZ?

Akaid Araştırmaları Kur'an Araştırmaları
Yeri geldiğinde “… Ama ben de Allah’ıma, O’nun var ve bir olduğuna inanıyorum!” diyen; fakat Allah’ın emir ve…
Yahya Şenol 16. Nisan 2019
Oku
MİRASTA HALEFLİK DEDE YETİMLİĞİ

MİRASTA HALEFLİK DEDE YETİMLİĞİ

Fıkıh Araştırmaları Miras Yazılar
Halefiyet, halife olmak, öncekinin yerine geçmektir. Yerine geçene halef, öncekine selef denir. Başkasının yerine, ya tabii yoldan ya da mücadele ile…
Abdulaziz Bayındır 13. Mart 2019
Oku
KUR’ÂN’I DEĞERSİZLEŞTİRME ÇALIŞMALARI

KUR’ÂN’I DEĞERSİZLEŞTİRME ÇALIŞMALARI

Araştırmalar Köşe Yazıları
(Bu yazı, Kitap ve Hikmet dergimizin 24. Sayısı için yazdığımız NEBİLERİN VE KİTAPLARIN ÖLDÜRÜLMESİ başlıklı yazımızın bir bölümüdür.) Zeyd ve…
Abdulaziz Bayındır 8. Mart 2019
Oku
Ceride-i İlmiyye

Ceride-i İlmiyye

Diğer-Dillerdeki-Sitelerimiz
ozkan 25. Şubat 2019
Oku
Namazlarda Okunan Dua ve ZİKİRLER

Namazlarda Okunan Dua ve ZİKİRLER

Diğer Araştırmalar Namaz
1- Allâhu Ekber الله اكبر  “Allah en büyüktür.” Kıbleye yani Kâbe’nin bulunduğu tarafa yönelerek ayakta, eller kulak hizasına kadar kaldırılır…
Abdulaziz Bayındır 20. Şubat 2019
Oku
Fetva.net

Fetva.net

Diğer-Dillerdeki-Sitelerimiz

Fetva

Suleymaniye Vakfi 3. Şubat 2019
Oku
MERKEZ BANKASI OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU

MERKEZ BANKASI OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU

İslam İktisadı
Son günlerin popüler tartışma konusu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Genel Kurul Toplantı tarihini öne çekerek olağanüstü olarak 18 Ocak tarihinde…
Ömer Mahmut Kuzanlı 31. Ocak 2019
Oku
1 2  
Diğer Sitelerimiz
  • islamikoran.com
  • Ceride-i İlmiyye
  • Fetva.net
  • Süleymaniye Vakfı Yayınları
  • Kur’an Dersi
  • English
  • Français
  • Azərbaycan dilində
  • ئۇيغۇرچە
  • Özbekçe
  • العربية
  • Kırgızca
  • Сайт на русском
  • português
  • Español
  • Deutsch
  • 中文
  • Fetwayen Kurdi
  • Din ve Fetrat
  • Türkmence

Kurumsal

  • Kurucumuz
  • Yönetim Kurulu
  • Amacımız
  • Vakıf Senedi
  • Misyon & Vizyon
  • Görseller & Logolar

Hizmetlerimiz

  • Canlı Yayınlarımız
  • Süleymaniye Vakfı Uzaktan Seminer Merkezi
  • Diğer Dillerde İnternet Yayını
  • Kütüphanemiz
  • İnternet Görsel Yayınlarımız
  • Kitap ve Hikmet Dergisi
  • Kitaplarımızı İndirin
  • Tez Müzakereleri
  • Uluslararası Araştırma Çalışmaları

Bağlantılar

  • Fıtrat TV
  • Radyo Fıtrat
  • SUSEM
  • Bağışta Bulun
  • Hesap Bilgilerimiz
  • İletişim

© 2019 Süleymaniye Vakfı. Tüm Hakları Saklıdır.