logo

Menu

  • Araştırmalar
    • Sık Aranan
      • Kadın ve Aile
      • Helal Gıda Araştırmaları
      • Allah’ın Bilgisi ve Kader
      • Namaz
      • Evlenme – Boşanma
    • Kur’an Araştırmaları
    • Fıkıh Araştırmaları
      • Başörtüsü
      • Evlenme – Boşanma
      • Hac
      • Kadın ve Aile
      • Kurban
      • Miras
      • Namaz
      • Ramazan ve Oruç
    • Hadis Araştırmaları
    • Akaid Araştırmaları
      • Allah’ın Bilgisi ve Kader
    • Fıtrat ve Tıp Araştırmaları
    • Tarih Araştırmaları
      • Dinler Tarihi
      • İslam Tarihi
        • Kuran’da Nebiler
      • Osmanlı Tarihi
    • İslam İktisadı
  • Fetva.net
  • Kur’an Meali
  • Takvim
  • Diyanet
  • Eğitim
  • Eleştiriler
    • Hocalara Sorun
  • Gündem
  • Röportajlar
  • Sizden Gelenler
    • Sizden Gelen İmsak ve Vakit Gözlemleri
    • Sizden Gelen Yazılar
  • Allah’ın Bilgisi ve Kader
  • Başörtüsü
  • Evlenme – Boşanma
  • Hac
  • Helal Gıda Araştırmaları
  • Kadın ve Aile
  • Kandil Geceleri
  • Kurban
  • Miras
  • Namaz
  • Ramazan ve Oruç
  • Tarikat ve Cemaatler
  • Uluslararası Çalışmalar
archive-title Tarih Araştırmaları

Tarih Araştırmaları

Paylaş
24
Şubat

Nebimizin Her Dediği Vahiy Midir?

Birçok insan, Kur’an’ı Kerim’de geçen: “O, kendi arzusuna göre konuşmuyor. Konuştuğu o şey, kendisine yapılan vahiyden ibarettir.” (Necm 53/3-4) Ayetlerini delil göstermek suretiyle Nebimizin söylediği her şeyin bir vahiy olduğu kanaatine varıyor. Bu makalemizde bunun ne kadar doğru olup-olmadığı üzerinde durulacaktır. Dini konularda bir iddianın doğru olup-olmadığını bilmek için okuduğumuz ayetlerin hem başındaki ve sonundaki ayetleri hem de konuyla ilgili diğer ayetleri birlikte okuyup anlamamız gerekir. Yani, Kur’an’ı, Kur’an[1] gibi okumalıyız. Çünkü Allah böyle emreder.[2] Bir yerde bir ayet gördüğümüz zaman Kur’an’ın başka bir yerinde o ayetin müteşabihini/benzerine de bakmalı ve birlikte okuyup anlamaya çalışmalıyız. Aksi halde ayeti eksik anlamaya ya da konuya yanlış bakmaya yol açmış oluruz. Necm suresinin 3 ve 4. Ayetlerine göre Nebimizin her söylediğini vahiy olarak anlaya bilir miyiz? Konuya ilgili ayetlerin başındaki ayet ile birlikte başlayalım: مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمْ وَمَا غَوٰىۚ وَمَا يَنْطِقُ عَنِ الْهَوٰىۜ اِنْ هُوَ اِلَّا وَحْيٌ يُوحٰىۙ “Arkadaşınız  doğru yoldan sapmadı, yanlış kurgulara da kapılmadı. O, kendi arzusuna göre konuşmuyor. Konuştuğu o şey, kendisine yapılan vahiyden ibarettir.” (Necm 53/2-4) Bu ayetlerde kimden, neden bahsettiğini anlamak ve “vahiyden” neyin kastedildiğini bilmek için Kur’an’ın başka yerindeki buna müteşabih/benzer ayetlerin birkaçını örnek vermek istiyoruz:   إِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَاعِرٍ قَلِيلًا مَا […]

17
Şubat

RAHMET MELEKLERİ KADININ SAÇININ AÇIK OLDUĞU EVE GİRMEZ Mİ?

Bir evde kadının saçı açık olduğunda rahmet meleklerinin oraya girmeyeceği konusundaki yaygın kanı, bu konuda delil gösterilen hadislerin içeriklerinin iyi anlaşılamamasından veya cümlelerin bağlamından koparılarak kullanılmasından kaynaklanmıştır. Delil olarak kullanılan hadisleri tek tek inceleyelim: 1.ALLAH KENDİSİNDEN ÇEKİNİLMEYE LAYIKTIR Bu konuda günümüzde delil olarak kullanılan bir hadis, evin içinde başkaları yokken dahi Allah’ın bizi görüyor olduğu ve O’nun kendisinden çekinilmeye en layık varlık olduğu şeklindedir. Oysa bu rivayetin baş örtüsüyle hatta kadınlara özel herhangi bir durumla ilgisi yoktur: … Behz bin Hakîm’in dedesinden (Muâviye bin Hayda)  (ra)  rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “Yâ Resulallah, örtülmesi gereken yerlerimizi kimin yanında örtelim?”” diye sordum. Efendimiz: “Sen avretini (hür) karından veya esir olan (karından) başka herkesten sakla!” buyurdu. Ben: “Yâ Resûlallah, ya insanlar birbiriyle iç içe yaşıyorsa /bir arada bulunuyorsa, bana bundan haber ver.” dedim. Efendimiz: “Gücün yettiğince avret yerlerini kimseye göstermemeye çalış!” buyurdu. Ben: “Yâ Resûlallah, peki birimiz (tek başına) boş bir yerde olursa?” diye sordum. Buyurdu ki: “Kendisinden hayâ edilip utanılmaya en lâyık olan Allah”tır.” (İbn Mâce, Nikah, 28 (1920))[1] Görüldüğü gibi rivayet, bir erkeğin avretle ilgili sorusu üzerine, bedenin hangi kısımlarının kimler arasında örtülmesi gerektiğine dair verilen cevabı içermektedir. Allah’ın bizi her an gördüğü bilinciyle yaşamak tavsiye edilmiştir. Ev içinde yalnız […]

22
Ocak

Kur’ân’daki Zekât-Faiz Karşılaştırmasının İktisadi Açıdan Değerlendirilmesi

Özet İslam ekonomisinin temel taşlarından biri olan zekât ile yine İslam’ın en temel yasaklarından biri olan faiz, piyasalarda iktisadi açıdan olumlu ve olumsuz olmak üzere birbirine zıt etkiler oluşturmaktadır. Bu duruma Kur’ân âyetlerinde karşılaştırmalı olarak işaret edilmiş; kazanç elde etmek için faize yatırılan malların Allah katında artmayacağı, ama Allah rızası için zekât verenlerin mallarının kat kat artacağı ifade edilmiştir. Buna rağmen İslam dünyasının genelinde zekât devlet eliyle uygulanmadığı gibi faiz hassasiyeti de giderek azalmaktadır. Dolayısıyla İslami esaslara uygun ekonomik gelişme sağlanamamaktadır. Bunun için nakit serveti de içine alan zekât mallarına, üretimin bölüşümü değil gelirin yeniden dağılımı aşamasında müdahale etmektedir. Biriktirmeye ve haksız kazanca neden olan faiz ise yasaktır. Faiz, üretimdeki finansman maliyetinin artmasına ve enflasyonun körüklenmesine de sebep olur. Bu yüzden borçtan gelir elde etme eylemi olan faiz, hangi gerekçeyle olursa olsun kabul edilmemiştir. Literatürde zekât ve faizin ekonomiye etkisine dair bazı çalışmalar bulunsa da bunların bu makalede ele alınan açılardan karşılaştırmalı olarak çalışılmaması, bu yazının kaleme alınmasına neden olmuştur. Bu araştırmada kaynak tarama yöntemi kullanılarak ilgili âyetler için sözlük, tefsir, hadis ve fıkıh kaynakları incelenmiş; iktisadi değerlendirmeler için ekonomi ve İslam ekonomisine dair yazılan dokümanlardan yararlanılmıştır. Sonuçta İslam’da üretim ve gelirin arttırılması -tasarruftan ziyade harcamaların artmasını zorunlu kılan- zekât […]

25
Ekim

EŞ CİNSELLİK KONUSUNA BAKIŞ

İslam, hayatın her alanında olduğu gibi, cinsel yönelimler ve ilişkiler konusunda da belli sınırlar ve ilkeler belirlemiştir. İslam’da eş cinsellik konusuna değinmeden önce, önemli bir noktayı vurgulamak gerekir: Allah, insanın hissettiği duyguları doğrudan günah olarak nitelendirmez ve bu duyguları cezalandırmaz. Ancak bireyi, duygu ve düşüncelerine dayalı olarak söyleyeceği sözlerden ve yapacağı eylemlerden sorumlu tutar. Bu yazıda, eş cinselliğe dinin nasıl yaklaştığı ele alınacak, aynı zamanda konuya bireysel ve toplumsal yaklaşımlar hakkında bir bakış açısı sunulacaktır. KUR’AN’DA EŞ CİNSELLİK Eş cinsellik Kur’an’da “çirkin bir iş” ve “aşırılık” olarak nitelendirilir: Lût’u da elçi gönderdik. Bir gün o, halkına şöyle demişti: “Siz o çirkin işi mi yapıyorsunuz (eş cinsel ilişkide mi bulunuyorsunuz)? Hiçbir toplum bu çirkin işte sizin kadar ileri gitmedi![1] Siz kadınları ikinci sıraya atıyor, şehvetle erkeklere yanaşıyorsunuz. Aslında siz aşırı giden bir topluluksunuz.” (A’raf 7/80-81) Kadın-erkek arasındaki nikahsız ilişki gibi eş cinsel ilişkiler de fuhuş çeşitlerindendir[2] ve haram kılınmıştır: De ki: “Rabbim sadece şunları haram kılmıştır: Açık olsun, gizli olsun fuhuş çeşitleri, günahlar /kişiyi doğruluktan uzaklaştıran davranışlar, haksız saldırı, Allah’ın hakkında kesin delil indirmediği bir şeyi ona ortak saymanız ve bilgisizce söylediklerinizi Allah’a mâl etmeniz.” (A’raf 7/33). TEVRAT ve İNCİL’DE EŞ CİNSELLİK Tevrat’ın Levililer 18:22 pasajında da Kur’an’a benzer şekilde bunun […]

Nuh Aleyhisselam

Nuh Aleyhisselam

Kuran'da Nebiler
“Allah, Adem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini, İmran ailesini seçti ve alemlere üstün kıldı.” (Ali İmran 3/33) “Gerçekten Nuh’u kavmine elçi göndermiştik;…
Abdulaziz Bayındır 6. Ekim 2009
Oku
Taoizm

Taoizm

Araştırmalar Tarih Araştırmaları
GİRİŞ Din, insanın var olmasından bu yana onun hayatında önemli bir yer işgal eden bir kurum olmuştur. Din kurumunun en…
Abdulaziz Bayındır 29. Eylül 2009
Oku
Kandil Geceleri

Kandil Geceleri

Kandil Geceleri Tarih Araştırmaları
Ülkemizde kandil geceleri diye bilinen geceler takvim sıralamasına göre; Rebiulevvel ayının 12. gecesi Mevlid, Recep ayının ilk cuma…
Yahya Şenol 29. Eylül 2009
Oku
Osmanlının Çöküş Devrinde Din – 2
0

Osmanlının Çöküş Devrinde Din – 2

Tarih Araştırmaları
1900’lü yılların başı.. Henüz altı asırlık Osmanlı Devleti ayakta.. O devirde yaşayan halkın din anlayışının, dine bakışının ne düzeyde olduğunu…
Abdulaziz Bayındır 29. Eylül 2009
Oku
Osmanlı’da Yargının İşleyişi
0

Osmanlı’da Yargının İşleyişi

Tarih Araştırmaları
Tanzimattan sonra kurulan Nizamiye Mahkemeleri’nde uygulanmış hukuk ve ceza muhakemesi kanunları bir tarafta bırakılırsa, Osmanlılar, yargılama hukuku saha­sında İslam Hukuku’nu[1]…
Abdulaziz Bayındır 29. Eylül 2009
Oku
Örneklerle Osmanlı’da Ceza Yargılaması
0

Örneklerle Osmanlı’da Ceza Yargılaması

Tarih Araştırmaları
Osmanlı Devleti’nde İslam Hukukunun hemen her mezhebine bağlı vatandaşlar olmakla beraber Ha­nefî mezhebine bağlı olanlar daha çoktu. Bu yüzden yargı…
Abdulaziz Bayındır 29. Eylül 2009
Oku
Osmanlı’nın Çöküş Devrinde Din – 1

Osmanlı’nın Çöküş Devrinde Din – 1

Tarih Araştırmaları
Sultan II. Abdulhamid’in Ulema İle İlgili Değerlendirmesi Japon imparatorluk ailesine mensup bir Prens, kendisini ziyarete gelir. imparatorundan özel bir mektup…
Abdulaziz Bayındır 29. Eylül 2009
Oku
Allah’ın Beşer Resûlü

Allah’ın Beşer Resûlü

Kur'an Araştırmaları Kuran'da Nebiler
Tarih sürecinde peygamberlere karşı geliştirilen yanlış tutumlar, indirgemeci ve aşırı yüceltmeci olmak üzere ikiye ayrılır. Bunlardan birincisine örnek,…
Yahya Şenol 29. Eylül 2009
Oku
İsmail Aleyhisselam

İsmail Aleyhisselam

Kuran'da Nebiler
“O Beyt’i insanların toplanacağı ve güvende olacağı bir yer yaptık. Siz makam-ı İbrahim’i /İbrahim’in ibadet için durduğu yerleri, ibadet yeri…
Abdulaziz Bayındır 30. Haziran 2009
Oku
İshak Aleyhisselam

İshak Aleyhisselam

Kuran'da Nebiler
Siz şöyle söyleyin: Biz Allah’a inanıp güvendik; bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına indirilene, Musa’ya ve İsa’ya verilmiş…
Abdulaziz Bayındır 30. Haziran 2009
Oku
Yakub Aleyhisselam

Yakub Aleyhisselam

Kuran'da Nebiler
Yakub Aleyhisselamın Vasiyeti “Kendi değerini düşüren akılsızdan başka kim İbrahim’in dini yaşama biçimine kayıtsız kalabilir! Biz onu dünyada seçkin kıldık.…
Abdulaziz Bayındır 30. Haziran 2009
Oku
Yusuf Aleyhisselam

Yusuf Aleyhisselam

Kuran'da Nebiler
(Firavun hanedanından olup imanını gizleyen mümin bir kişi onlara şöyle demişti:) “Daha önce Yusuf da size o açık belgelerle (mucizelerle)…
Abdulaziz Bayındır 30. Haziran 2009
Oku
  1 2 3  
Diğer Sitelerimiz
  • Farsça Sitemiz
  • دین اور فطرت
  • Islam en Koran
  • islamikoran.com
  • Ceride-i İlmiyye
  • Fetva.net
  • Süleymaniye Vakfı Yayınları
  • Kur’an Dersi
  • English
  • Français
  • Azərbaycan dilində
  • ئۇيغۇرچە
  • Özbekçe
  • العربية
  • Kırgızca
  • Сайт на русском
  • português
  • Español
  • Deutsch
  • 中文

Kurumsal

  • Kurucumuz
  • Yönetim Kurulu
  • Amacımız
  • Vakıf Senedi
  • Misyon & Vizyon
  • Görseller & Logolar

Hizmetlerimiz

  • Canlı Yayınlarımız
  • Süleymaniye Vakfı Uzaktan Seminer Merkezi
  • Diğer Dillerde İnternet Yayını
  • Kütüphanemiz
  • İnternet Görsel Yayınlarımız
  • Kitap ve Hikmet Dergisi
  • Kitaplarımızı İndirin
  • Tez Müzakereleri
  • Uluslararası Araştırma Çalışmaları

Bağlantılar

  • Fıtrat TV
  • Radyo Fıtrat
  • SUSEM
  • Bağışta Bulun
  • Hesap Bilgilerimiz
  • İletişim

© 2019 Süleymaniye Vakfı. Tüm Hakları Saklıdır.