logo

Menu

  • Araştırmalar
        • Kur’an Araştırmaları
        • Fıkıh Araştırmaları
        • Hadis Araştırmaları
        • Akaid Araştırmaları
        • Helal Gıda Araştırmaları
        • Tarih Araştırmaları
        • Fıtrat ve Tıp Araştırmaları
        • Diğer Araştırmalar
  • Bülten
    • Basın Bülteni
    • Hocalara Sorun
    • Köşe Yazıları
    • Yazılar
  • Çalışmalarımız
        • Allah’ın Bilgisi ve Kader
        • Tefsir Çalışmaları
        • Meal Çalışmaları
  • Başörtüsü
  • Diyanet
  • Kuran Dersleri
  • İslam İktisadı
  • Sizden Gelen İmsak ve Vakit Gözlemleri
  • Süleymaniye Vakfı Takvim
  • Sizden Gelenler
  • Eleştiriler
  • Fetva
  • Hac
  • Kadın
  • Kandil Geceleri
  • Kuran’da Peygamberler
  • Kurban
  • Ramazan ve Oruç
  • Kutsanan Gelenek ve Kur’an
  • Miras
  • Namaz
  • Nikah/Evlilik
  • Risale-i Nur ve Said Nursi
  • Röportajlar
  • Yorumlu Haber
archive-title 29 Eylül 2009

29 Eylül 2009

Paylaş
23
Ocak

CENNETTE HURİLER

Huriler, cennete giden kadının ve erkeğin yakın çevresinde olan dişi hizmetçilerdir. İnsanlar ve cinler, imtihan için yaratılmışlardır[1]. İmtihanı kazananlar, kötü duygulardan arınmış olarak eşlerinden, üst ve alt soylarından uygun olanlarla birlikte cennete yerleşeceklerdir[2]. İsa (a.s.) gibi evlenmemiş olanlara, Nuh ve Lut (a.s.) ile Firavun’un hanımı gibi eşi kafir olanlara[3] yahut boşanmış olanlara da tertemiz eşler verilecektir[4]. Allah Teâlâ şöyle buyurur: إِنَّ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ فِي شُغُلٍ فَاكِهُونَ . هُمْ وَأَزْوَاجُهُمْ فِي ظِلَالٍ عَلَى الْأَرَائِكِ مُتَّكِئُونَ. لَهُمْ فِيهَا فَاكِهَةٌ وَلَهُمْ مَا يَدَّعُونَ. سَلَامٌ قَوْلًا مِنْ رَبٍّ رَحِيمٍ “Cennet ahalisi, o gün bir takım uğraşlar içinde, neşelidirler[5]. Kendileri ve eşleri, gölgelikler içinde koltuklara kurulurlar.[6] Orada onlar için meyveler[7] ve istedikleri her şey vardır. Bir de ikramı bol olan Rabbin tarafından söylenecek selam (hep huzur, hep mutluluk) sözü vardır.” (Yasin 36/55-58) Ahirette insanlar, daha önce bilinmeyen bir yapıda yaratılacak, mümin erkekler ile mümin kadınların yüzleri ışık saçacaktır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: نَحْنُ قَدَّرْنَا بَيْنَكُمُ الْمَوْتَ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوقِينَ . عَلَى أَنْ نُبَدِّلَ أَمْثَالَكُمْ وَنُنْشِئَكُمْ فِي مَا لَا تَعْلَمُونَ . “Aranızda, ölümü biz takdir ettik, bizim önümüze geçilemez.[8] Bu, (tanınmanızı engellemeden) yapınızı değiştirmek ve bilmediğiniz bir şekilde sizi yeniden oluşturmak içindir.[9]” (Vakıa 56/60-61) يَوْمَ تَرَى الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ يَسْعَى نُورُهُمْ بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِمْ بُشْرَاكُمُ الْيَوْمَ […]

01
Nisan

ORUÇLU HASTALAR İÇİN BAZI TIBBÎ ÖNERİLER

Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de farz kılındı. Sayılı günlerde… Sizden kim hasta veya yolculukta olursa, (tutamadığı) o günler sayısınca diğer günlerde oruç tutsun. Onu tutabilenlere bir yoksulu doyuracak fidye de gerekir. Kim bir hayrı içten gelerek yaparsa onun için daha hayırlı olur. (Fakat) Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir. (Bakara 2/183,184) Görüldüğü üzere Kur’ân’a göre oruç, ancak sefer ve hastalık halinde ertelenebilir. Bu iki hal haricinde orucun ertelenmesini caiz kılan başka bir durum yoktur. Ne var ki ilgili ayet, “gücü yeten hastalar oruç tutarsa daha iyi olur” buyurmaktadır. O halde hangi hastalık hallerinde ve/veya hangi tedavi seçeneklerinde oruç ertelenmeli, hangi hallerde ertelenmemelidir? Tıbbî olarak bu konuda (sıkıntıya düşmeden) ne tür öneriler yapılabilir? Müminler, bu konuları haklı olarak merak etmektedirler. Bu nedenle, bu yazımızı, en sık sorulan şu sorular vesilesiyle bu konulara tahsis ettik; Sık Sık Su İçmesi Gereken Böbrek Hastaları Oruç Tutabilir Mi? Her böbrek hastalığı sık sık su içmeyi gerektirmez. Hatta bazı böbrek hastalıklarında su kısıtlaması bile yapılır. Ama özellikle böbrek taşı bulunan hastalar ve iltihabi böbrek hastalıkları gibi durumlarda sık su içmek tavsiye edilir. Buradaki amaç, günlük idrar miktarını artırmaktır (bu hastaların 24 saat boyunca en […]

16
Mart

Besmelesiz Kesilen Hayvanlar

Besmele çekilmeden kesilen hayvanların hükmü, helal gıda konusunun günümüzde en çok tartışılan meselelerinin başında gelmektedir. Hanefî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine mensup âlimler En’âm sûresinin 121. ayetini delil göstererek hayvan kesiminde besmelenin farz, besmelesiz kesilen hayvanların haram olduğunu kabul etmişlerdir. Şâfiî mezhebinde ise bunun tam aksine hayvan kesiminde besmele çekmek farz değildir, dolayısıyla besmelesiz kesilen hayvanlar da helaldir. Aslında yukarıdaki iki zıt görüş de aynı ayetle yani En’âm sûresinin 121. ayeti ile temellendirilmektedir. Besmelenin farz olduğunu iddia edenler, ilgili ayeti “Üzerine Allah’ın adı anılmayan (hayvan)lardan yemeyin! Çünkü bu şekilde davranış fasıklıktır…” şeklinde tercüme etmektedirler. Gerçekten de ayet bu şekilde anlaşılacak olursa kesilirken üzerine Allah’ın adı anılmayan hayvanların yenilmesi haram olup bu hayvanların etini yiyenler de fasık olacaklardır! Besmelenin farz olmadığını iddia edenler ise ayetin bu şekilde tercüme edilip anlaşılmasının yanlış olduğunu, burada besmelesiz kesilen hayvanlardan değil; Allah’tan başkasının adı anılarak kesilenlerden bahsedildiğini söylemektedirler. Biz de bu yazımızda En’âm sûresinin 121. ayetini fazla ayrıntıya girmeden; ama farklı açılardan ele alarak hayvan kesiminde besmele çekmenin şart olup olmadığı hususunda bir sonuca varmaya çalışacağız.[1] 1. Arap Dili Açısından Tartışmalara konu edilen En’âm sûresi 121. ayetin ilk kısmının Arapçasını bir görelim: وَلَا تَأْكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ وَإِنَّهُ لَفِسْقٌ Hayvan kesiminde besmeleyi farz […]

23
Şubat

YOLCULUKTA VE KORKU HALİNDE NAMAZ

Namaz, Adem aleyhisselamdan beri devam edegelen bir ibadettir. Allah Teâlâ namazı, bütün ümmetlere emretmiştir.  وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاءَ وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ وَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ “Onlara, dine bir şey katmadan ve yanlış yola sapmadan Allah’a kulluk etmeleri, namazı düzgün ve sürekli kılmaları ve zekâtı vermeleri dışında bir emir verilmedi. Doğru din işte budur.” (Beyyine, 98/4-5) وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى وَأَخِيهِ أَنْ تَبَوَّآ لِقَوْمِكُمَا بِمِصْرَ بُيُوتًا وَاجْعَلُوا بُيُوتَكُمْ قِبْلَةً وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ. “Musa ile kardeşine şunu vahyettik: Siz ikiniz Mısır’da halkınız için evler hazırlayın. Evlerinizi, kıbleye yönelik yapın; namazı düzgün ve sürekli kılın.” (Yunus 10/87) İsa aleyhisselâm, beşikte iken, bir mucize olarak yaptığı konuşmada şunları söylemişti: وَجَعَلَنِي مُبَارَكًا أَيْنَ مَا كُنْتُ ‎وَأَوْصَانِي بِالصَّلَاةِ وَالزَّكَاةِ مَا دُمْتُ حَيًّا “Nerede olursam olayım (Allah) beni değerli kıldı; yaşadığım sürece bana namaz ve zekât görevi yükledi.” (Meryem, 19/31) İbrahim aleyhisselam, oğlu İsmail ile eşi Hacer’i Mekke’ye yerleştirdiğinde şu duayı yapmıştı:  رَبَّنَا إِنِّي أَسْكَنْتُ مِنْ ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيْرِ ذِي زَرْعٍ عِنْدَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُوا الصَّلَاةَ “Rabbimiz! Ben soyumdan bir kısmını senin dokunulmazlığı olan Beyt’inin[1] yanında, çorak bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz bunu, namazı düzgün ve sürekli kılsınlar diye yaptım.” (İbrahim 14/37) İsmail aleyhisselamın bu duaya uygun hareket ettiğini de şu ayetten öğreniyoruz: وَاذْكُرْ […]

İç Denetim

İç Denetim

Akaid Araştırmaları Fıkıh Araştırmaları
(Bu yazı, Caferilik İnancını Tanıtma, Araştırma ve Eğitim Derneği’nin 14-15 Nisan 2007 tarihinde İstanbul’da düzenlediği “Fikirde Uzlaşı, Eylemde Birlik” uluslararası…
Abdulaziz Bayındır 29. Eylül 2009
Oku
Allah’ın Beşer Resûlü

Allah’ın Beşer Resûlü

Kur'an Araştırmaları Kuran'da Nebiler
Tarih sürecinde peygamberlere karşı geliştirilen yanlış tutumlar, indirgemeci ve aşırı yüceltmeci olmak üzere ikiye ayrılır. Bunlardan birincisine örnek,…
Yahya Şenol 29. Eylül 2009
Oku
Borsa

Borsa

Fıkıh Araştırmaları İslam İktisadı
Menkul kıymetlerin alınıp satıldığı yere menkul kıymetler bor­sası adı verilir. Menkul kıymetler kapsamına tahvil, hazine bonosu ve hisse senetleri girer.…
Abdulaziz Bayındır 29. Eylül 2009
Oku
Şefaat

Şefaat

Akaid Araştırmaları Kur'an Araştırmaları
Şefaat, şef’ (الشَّفْع) kökünden tekliğin zıddına iki şeyin yan yana olması demektir. Birinin işini görmek için onunla birlikte gitme anlamına…
Abdulaziz Bayındır 29. Eylül 2009
Oku
Cennete Kimler Girer?

Cennete Kimler Girer?

Akaid Araştırmaları Kur'an Araştırmaları
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “(Kur’an’a) inananlar ile Yahudi, Hristiyan ve Sâbiîler var ya! Onlardan her kim Allah’a ve ahiret gününe inanır…
Abdulaziz Bayındır 29. Eylül 2009
Oku
Namazların Birleştirilmesi

Namazların Birleştirilmesi

Fıkıh Araştırmaları
Öğle ile ikindinin ve akşam ile yatsının birlikte kılınabileceğine dair ha­dis-i şerifler vardır. Kur’an-ı Kerim’de de buna engel bir hüküm…
Abdulaziz Bayındır 29. Eylül 2009
Oku
Kadir Gecesi ve İtikâf

Kadir Gecesi ve İtikâf

Kandil Geceleri Kur'an Araştırmaları Ramazan ve Oruç
“Doğrusu Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Bilir misin nedir kadir gecesi? Kadir gecesi bin aydan…
Yahya Şenol 29. Eylül 2009
Oku
Müslüman Olmayanlarla İlişkiler

Müslüman Olmayanlarla İlişkiler

Kur'an Araştırmaları
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Allah, dininizden dolayı sizi öldürmeye kalkışmamış ve sizi yaşadığınız yerlerden çıkarmamış kimselere iyilik etmenizi ve değer…
Suleymaniye Vakfi 29. Eylül 2009
Oku
Aile Adına Tek Kurban

Aile Adına Tek Kurban

Fıkıh Araştırmaları Kurban
KURBANIN FERT YA DA AİLE ADINA KESİLMESİ TARTIŞMALARI Kurban kesmenin vacip olduğunu söyleyen İslâm hukukçuları aynı zamanda kurbanın tek tek…
Suleymaniye Vakfi 29. Eylül 2009
Oku
Oruca Başlama ve Takvimlerimiz

Oruca Başlama ve Takvimlerimiz

Diğer Araştırmalar Fıkıh Araştırmaları Ramazan ve Oruç
Soru: Çeşitli takvimler, değişik imsak vakitleri vermekte, aralarındaki fark 20 dakikaya kadar çıkmaktadır. Bunlardan hangisine uymak gerekir? Cevap: Oruca ikinci…
Abdulaziz Bayındır 29. Eylül 2009
Oku
Oruçla İlgili Genel Bilgiler

Oruçla İlgili Genel Bilgiler

Fıkıh Araştırmaları Ramazan ve Oruç
Oruç, İslâm’ın beş esasından biridir. Farsça “ruze” kelimesinden Türkçe’ye geçmiştir. Önceleri “Oruze” (günlük) olarak kullanılmış; daha sonra “Oruç” şeklinde telaffuz…
Yahya Şenol 29. Eylül 2009
Oku
Kandil Geceleri

Kandil Geceleri

Kandil Geceleri Tarih Araştırmaları
Ülkemizde kandil geceleri diye bilinen geceler takvim sıralamasına göre; Rebiulevvel ayının 12. gecesi Mevlid, Recep ayının ilk cuma…
Yahya Şenol 29. Eylül 2009
Oku
1 2 3 4  
Diğer Sitelerimiz
  • islamikoran.com
  • Ceride-i İlmiyye
  • Fetva.net
  • Süleymaniye Vakfı Yayınları
  • Kur’an Dersi
  • English
  • Français
  • Azərbaycan dilində
  • ئۇيغۇرچە
  • Özbekçe
  • العربية
  • Kırgızca
  • Сайт на русском
  • português
  • Español
  • Deutsch
  • 中文
  • Fetwayen Kurdi
  • Din ve Fetrat
  • Türkmence

Kurumsal

  • Kurucumuz
  • Yönetim Kurulu
  • Amacımız
  • Vakıf Senedi
  • Misyon & Vizyon
  • Görseller & Logolar

Hizmetlerimiz

  • Canlı Yayınlarımız
  • Süleymaniye Vakfı Uzaktan Seminer Merkezi
  • Diğer Dillerde İnternet Yayını
  • Kütüphanemiz
  • İnternet Görsel Yayınlarımız
  • Kitap ve Hikmet Dergisi
  • Kitaplarımızı İndirin
  • Tez Müzakereleri
  • Uluslararası Araştırma Çalışmaları

Bağlantılar

  • Fıtrat TV
  • Radyo Fıtrat
  • SUSEM
  • Bağışta Bulun
  • Hesap Bilgilerimiz
  • İletişim

© 2019 Süleymaniye Vakfı. Tüm Hakları Saklıdır.