Yaşam ve Yaratıcılık

1. Mektup

Bu günlerde “Nauka ve Religia” (İlim ve Din) dergisinde toplandık. Pek çok kişinin katıldığı toplantıda derginin 50. yılını kutladık. Kutlamalara Olga Bruşlinskaya da ((Olga bruşlinskya, Nauga veriligia dergisinin baş editörü (çevirmen) )) katıldı. Böylece İstanbul’da yapmış olduğumuz ilmi toplantıyı da hatırlamış olduk… ((Adı geçen konferans İstanbul’da 15-17 Mart 2007 tarihleri arasında yapılmış olan, Kuran ve Hürriyet konferansıdır.  Bu konferans Türk ve Rus İlim adamalarını bir araya getirmiştir. Konferans Süleymaniye Vakfı’nın organizesi ile olmuştur. Prof.Dr. Hüseyin Cengizov bu toplantıda “Kur’an ve diğer kutsal kitaplar ” konusunda konuşma yapmıştır. (çevirmen) ))

Ben sizin Quranica sitenizi inceledim, ((Daha önce biz yazımızla sayın Cengiz Hüseyinova; bizim sitemizi incelemeyerek, eleştiri ve değerlendirme yapmasını rica etmiştik. Sitenin şu anki adresi www.koranika.com dur. (çevirmen) )) fakat site yapım aşamasında gibi görünüyordu. Bana göre mevcut içeriği gerekli olan, bilgi taşıyan, sakin bir şekilde aydınlatıcı fonksiyona sahipti.  Ama gelecekte sitenin yenilikçi bir anlayışla, tartışmalı problemleri siteye yerleştirmesi yerinde olur. Fakat bunun nasıl gerçekleşeceği hakkında şu an bir fikir söyleyemiyorum. Tabii ki sakin bir limanda yaşam sürmek, fırtınalı denizde yüzmekten daha rahattır. Bunu örnek olarak söyledim… Bana göre önemli olan tartışmalı konuları da, gün yüzüne çıkarmaktır.  En önemlisi de Kur’an’ı, sadece Müslümanlarla sınırlı tutmamalıyız, zira o ve onun mesajı tüm insanları kapsamaktadır.

…İslam dünyası,  kendini belli sınırlar içine hapsetmekte ve dünyanın geri kalanına karşı savunma halindedir.

2. Mektup

Rasim Bey, yazmış olduğunuz mektup için teşekkür ederim! Durum şu:

Ben son zamanlarda, hatta diyebilirim ki yıllardır Kur’an’ı ve İslam’da yer alan problemleri düşünmekteyim. Bana öyle geliyor ki bizim sizinle görüşmemiz hiç tesadüfî değil, tamamen Allah’ın lütfudur. Bu lütuf filizlenmiş ve devam etmektedir.

Bu problemler sanki havada uçuyormuş gibi, sadece benim tarafımdan değil, başta Bayındır olmak üzere sizin tarafınızdan da ele alınmıştır.

Biz sizinle başka başka ülkelerde bulunuyor ve farklı şartlarda çalışıyoruz. Türkiye çağdaş bir ülke olmasına rağmen, yine de insanların bir kısmı Kur’an’la ilgili eski bilgi, kavram ve yöntemleri halen taşımaktadır. Buna değinmemin bir amacı da, Müslüman ülkeler arasında bir kıyaslama yapmaktır. Şöyle ki, bunların bazıları kendilerine Müslüman diyerek, büyük bir kitap olan Kur’an’ın ilke ve kavramlarını -sert olduğum için kusura bakmayın – çağdaş dünyanın karşısında küçük düşürücü bir hale getirmişlerdir.  Bu nedenle Rusya’da oturuyor olmama rağmen kendimi size oranla Kur’an’a ulaşma bakımından daha şanslı hissediyorum.

Kur’an güç kullanılarak uygulanabilecek bir kitap değildir. Allah Teâlâ o kitapta insana yol göstermekte ve seçim hakkı tanımaktadır. Yine Kur’an, insanlara iyilikte yarışmayı telkin eden bir kitaptır.

Kur’an, barışa, diyaloga açık bir kitaptır. Onun ilkelerine karşı koyacak güç bulunmamaktadır. Tabii ki, akılcı bir şekilde uygulanır ve VII. Yüzyıl değil, XX. Yüzyıl değil, XXI. Yüzyılın bakış açısıyla yorumlanırsa böyledir. Bu uygulama ve yorum, tamamen Kur’an metnine bağlı kalınarak yapılmalıdır.

İslam’da herkes tarafından bilinen çok anlamlı bir kavram vardır. Niyet… Her şeyin temelinde o vardır. İstediğin şey nedir? Yani, niyetinde diyalog mu var, kavga mı?  Barış mı var savaş mı? Bir olan Allah’ın, diğer Dinlerini İslam dışı, gereksiz, uyduruk, mensuplarını kâfir, ayrıca, bizden coğrafi olarak bir hayli uzaklarda olan Budizm’i de atarak herkesle düşmanlık mı etmek istiyorsun? Yoksa Kur’an’ın kapısını tüm dünyaya açmak mı?  Öyle ki herkes onun ahlaki derinliğini ve ağırlığını, yapısının suretlerini, dilini, kıyaslamalarını, temel taşlarının güzelliğini görsün.

Bu durumda, bir kılavuz olarak Kur’an’ın metninin mantığı ile hareket etmemiz gerekir. Bunun söylenilmesinin önemi şöyle bir gerçeğe dayanıyor: Kur’an’a rağmen bazı hallerde güç, baskı ve tehdit veya terörizm kullanılmaktadır. Bu da hem Müslümanları birbirlerine, hem de Müslümanları gayri Müslimlere korkutucu göstermektedir. Bunların tümü Kur’an’a göre, İslam’a karşı işlenmiş en büyük suçlardandır… Kur’an’ın yanlış yorumlarının çoğu, kılıç pratiği ile desteklenerek ağırlıklı olarak İslam ideologları tarafından sergilenmekte ve onlar da belki de söylemlerinin farkında olmaksızın ilk önce Allah Teâlâ’ya hakaret etmektedirler!

İşte bu benim ilk aşamada söylediklerimdir. Hepinize selamlar.

Kardeşiniz Cengiz Hüseyinov.

Cengiz Hüseyinov, Yazar, Edebiyat Araştırmacısı, Filoloji Doktoru (1979)

Doğum yeri:    Bakü

Doğum tarihi:  Nisan 1929

Yaşadığı yer:  Moskova

Halen Moskova Devlet Üniversitesi, Rus Dili Edebiyatı Bölümünde profesör olarak çalışmaktadır. Uzmanlık alanı: Rusya ve SSCB Milletleri Edebiyatıdır. Azerbaycan Devleti tarafından “Sanat Hadimi Nişanı” ile onurlandırılmıştır. Uluslararası Edebiyat Birliği Azerbaycan Şurası’nın başkanı olup (Moskova), Azerbaycan ve Rus dillerinde çalışmalarına devam etmektedir.

Romanları dünyada çeşitli dillerde basılmıştır. Başlıca romanları şunlardır:

–   Muhammed, Mehmet, Memiş (Moskova, 1975);

–   Aile Sırları (Moskova, 1986);

–  Oyun Direktoryası (Moskova, 1996).

Tarihi romanları:

– Trajik Fatali (Moskova, 1983) ve Doktor N (iki cilt),(19-20. yy. Rus Kafkas ilişkilerini inceler. Moskova, 1996)

– Hz. Muhammed’in Hayatı (Moskova, 2003) (Bu kitapta peygamberlik olayı ile İslam’ın saldırganlık ve terörizme karşı ahlaki içeriği anlatılmaktadır. Ayrıca bu kitap aktif bir şekilde etnik ve dinsel ırkçılığa karşı koymaktadır).

Kur’an’ın yeni çevirisi (Nüzul sırasına göre) (Moskova,  2002).

Çeviri: Rasim Osmanzade, Muharrem Akkaya