Ramazan Günlüğü

Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizleri affet…(Amin) Ebu Hüreyre diyor ki, Resulüllah (s), Kesin olarak yerine getirilsin anlamında bir emir vermeksizin Ramazan ayının kıyamına teşvikte bulunur ve şöyle buyururdu: “Kim, inanarak ve mükâfatını da Allah’tan bekleyerek ramazan’da kaim olursa, onun geçmiş günahları bağışlanır.”  (1)

Ramazanın  son on günü içindeyiz.On günlük ömrün kalsa ne yaparsın? Diye bir soru sorsalar acaba ne cevap verilirdi. Ben bu soruya benzer bir soru sormuştum arkadaşlarıma; “ Yaşadığın  şu vaktinin senin son anın olduğunu bilsen ne yaparsın? Aldığım cevaplar genelde şu şekildeydi; İbadet ederdim, af dilerdim, tövbe yapardım, bütün sevdiklerimle helalleşirdim vs…  Adını hatırlayamadığım bir kitapta sahabiye de bu şekilde bir soru sorulduğunu, “ilim öğrenmeye devam ederdim” cevabını aldığını okuduğumda; “işte sahabiyle bizim aramızda ki fark” demiştim. İşte biz, işte örnek nesil Nebi’nin arkadaşları… Nebi’nin ne önünde olan ne de arkasında kalmak isteyen… Allah Resulü’nden gelecek emirlere kulak açan, Allah’tan gelen her habere itimat eden, dini sadece Allah’a has kılma gayretinde olan bir nesil… Allah ‘tan ve Rasul‘ünden gelen her emre itaat eden, işlerinde “bence bu şekilde, bana göre olur vs. “ demeyen bir nesil… Her inen ayete iman edip “amenna ve saddakna “diyebilen bir nesil… Nebinin öğretmenliğini yaptığı O örnek nesil, nasıl farklı söyleyebilirlerdi ki  Ahzab suresinin 36. Ayetini okuyarak; Allah ve Resulü, bir işe hükmettiği zaman, mü’min bir erkek ve mü’min bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulü’ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır. ”(2)

Mesele bu hayatta mümin kalma gayreti içinde olmak! Kendi işlerinde seçim hakkının olmaması yanında ne ibadetlerinin yanına bir ibadet ekleyerek ne de çıkartarak gerçek mü’min olunamayacağını bilmek! Enes ibni Malik (r.a.) den; Nebimizin nafile ibadetlerini öğrenmek üzere üç kişilik bir grup, onun eşlerinin evlerine geldiler. Kendilerine Nebimizin ibadetleri bildirilince, onlar bunu azımsadılar ve -Allah’ın Resulü nerede biz neredeyiz? Onun geçmişteki ve gelecekteki günahları bağışlanmıştır, dediler. İçlerincen biri; -Ben ömrüm sonuna kadar, bütün gece uyumaksızın namaz kılacağım, dedi.Bir diğeri; -Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım ve oruçsuz gün geçirmeyeceğim, dedi. Üçüncü sahabi de; -Ben de sağ olduğum sürece kadınlardan uzak kalacak, asla evlenmeyeceğim, diye söz verdi. Bir müddet sonra Peygamberimiz onların yanına geldi ve kendilerine şöyle dedi; -“Şöyle şöyle diyen sizler misiniz? Sizi uyarıyorum! Allah’a yemin ederim ki, ben sizin Allah’tan en çok korkanınız ve O’na en saygılı olanınızım. Fakat ben bazen oruç tutuyor, bazen tutmuyorum. Gece hem namaz kılıyor, hem de uyuyorum. Kadınlarla da evleniyorum. Benim sünnetimden yüz çeviren benden değildir.” (3) Örnek nesil sahabe toplumu bu şekilde ilmek ilmek işlenmişti Rasulullah’ın elinde. Resulullah (s.a.v. ) ümmetini Allah’ın uygun görmediği ruhbanlıktan ve haddi aşmalarında uzak tutmak istemişti. O (s.a.v )biliyordu ki Allah haddi aşanları sevmez. “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı güzel ve temiz şeyleri kendinize haram etmeyin, sınırı aşmayın. Çünkü Allah sınırı aşanları sevmez.” (4)

Her müslümanım diyen kişinin, şu hararetli  sıcaklara rağmen rahmet ayı olan Ramazan da bereketlenme gayreti ile orucunu tutan mü’min kulların, gayeleri ne olabilir ki  “Allah’ın razasını kazanmaktan başka… Peki soruyorum; “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz” (5)

“Din kolaylıktan ibarettir.” (6)“Allah beni zorlaştırıcı ve şaşırtıcı değil öğretici ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi” (7) buyuran Resul (s.a.v.)’ü Ekremin bunca ikazlarına rağmen nedir bu yeni eklemeler? Zorluklar? Sonradan oluşan bir çok ritueller? Sadece yeme içme ve cinsel ilişkinin orucu bozacağını Allah ayetinde belirtirken (8) nedir bunca orucu bozduğu iddiası edilen durumlar? Size göre; “ sabahın beyaz ipliği (aydınlığı),siyah ipliğinden ayırt edilinceye kadar yiyin için…” (9) dediği halde Rahman, nedir bu gece zifiri karanlıkta oruca başlamalar? Allah bize kolaylık isteyip, zorluk istemezken, hasta ve yolcuyken orucunu tutmama ruhsatı verilmişken, hatalığın tarifini de yapmamışken nedir bu ölümcül hasta tarifi yapmalar? Ayetin devamında hasta da olsan, yolcu da olsan tutarsan daha hayırlıdır, kadınların ayhaline  de “ O bir eziyettir”  ( 10) derken Rahman, nedir bu orucu haram kılmalar?

Resulullah (s.a.v.) Mekke’nin fethedildiği sene Ramazanda Mekke’ye gitmek üzere yola çıkmış, Mekke’ye üç konak mesafedeki Kedid’e gelince orucunu bozmuş ve seferdeki bütün müslümanlar da orucunu bozmuşken ( 11) nedir bu orucu bozana keffaret gerekir demeler? Resulullah, farz namazlar dışındaki namazların ısrarla evde kılınmasını istiyorken, nedir bütün nafileleri camilerde kılmalar?(12) Cuma namazı bütün inanlara farzken, Allah zikretmeye koşulması emrediliyorken, Allah’ın mescitlerinden kadınları uzaklaştırmayın diye emir varken  nedir hanım  mü’minleri camilerden uzaklaştırmak?(13) Nebimizin her gece kıldığı gece namazıyken, farz namazları camilerde kılmayan ümmetin, teravih için camilere koşmaları nedendir?(14)

Allah’ın sınırlarının korunması devamlı istenilen bu dinin müntesipleri olarak bizlerin yeniden Kur’an’la inşa olup, Hak dine yeniden tabi olmamızın zamanı hala gelmedi mi? Teferruatlara boğulan ibadetlerimizin bizi olgunlatırmadığını, bize Kur’an ahlakını sunmadığını, ashab gibi karıncayı ezmeyecek inceliğe getirmediğini hala görmeyecek miyiz? Hakkı batıldan ayıran, dünya ve ahiret saadetini sunan rahmet ayı Ramazan, hala bütün ağırlıyla üzerimizdeyken, şu geceler Kadir gecesine gebeyken bu sancıyı çekmeyenlerin kutlu doğuma şahit olamıyacağının daha farkına varamıyacak mıyız? Bin aydan daha hayırlı olduğu ilahi vahiyle bildirilen kadir gecesine, kadrimizi, kıymetimizi bilmeden, Cenab-ı Hakk’ın ölçüsüne uymadan erişilemeyeceğini hala anlamayacak mıyız? Kendimizi kandırdığımızın farkında olalım. Yaptıkları ibadetleri ya azımsayıp, Resulullah (s.a.v.)’ın bile yapmadığı ibadetleri yaparak  ya da çok görüp yaptıklarıyla övünerek ne bu dünya mutluluğuna ne de ahiret saadetine nail olmayacağımızın farkında olalım. Bilelim ki bu yolun yolcusu olmak o kadar da güç değil.   Ta, Ha. Biz sana bu Kur’an’ı güçlük çekmen için indirmedik” (15) Bilelim ki bu yolun yolcusu olanların, Allah adına islama yardım edenlerin ayaklarını Allah (c.c.), katında tek geçerli olan Hak dininde sabit tutacaktır; “Ey iman edenler, eğer siz Allah’a (Allah için İslama ve müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır.” (16) Ve yine bilim ki; her zorluğun arkasında kolaylık vardır. Bunu da durmadan çalışmaya ve sadece Allah’a dayanmaya, O’na kulluk etmeye, O’ndan istemeye bağlamıştır yüce Yaradan; Demek ki, her güçlüğün yanında bir kolaylık varmış. Unutma ki, o güçlüğün yanında bir kolaylık daha vardır. Öyleyse boş kalınca kalk, yorul. Ve yalnız Rabbine giden yola sarıl..“ (17) Allah’ım! Sen af edicisin, af etmeyi seversin. Bizleri affet… (Amin) “Gerçekten, apaçık belgelerden indirdiklerimizi ve insanlar için Kitapta açıkladığımız hidayeti gizlemekte olanlar; işte onlara, hem Allah lanet eder, hem de (bütün) lanet ediciler.” (18)

________________________________________

DİPNOT:

1-Buhari, Teravih, h:2008-2009/115-116; Müslim, h:759-760; Buhar, İman, 37

2- Ahzab Suresi 33 / 36

3- Buhari, nikah 1; Müslim, Nikah 5, Nesai, Nikah 4

4- Maide 5/87

5- Buhari, ilim 11, Müslim, cihad 5

6- Buhari, iman 29

7- Müslim, Talak 29

8- Bakara 2/187 9- Bakara 2/187

10- Bakara 2/222

11- Buhari savm.30/34 İmamMalik Muvatta, Beyan yayınları sayfa; 108

12-Zeyd b. Sabit’ten gelen rivayetle Zeyd diyor ki: “Resulüllah (s), Ramazanda kendisine bir hücre edinirdi. Hücresi hasırdan idi.Resulüllah (s) geceleri bunun içinde kalarak namaz kılardı.Ashabı da, onun kıldığı gibi namaz kılmaya başladılar.Resulüllah (s) ashabının bu durumlarının farkına varınca, artık ayağa kalkmadı ve olduğu yerde oturup kaldı, bir daha namaz kılarken görülmedi. Ashabının yanına çıktığında onlara şöyle dedi: “Sizin ne yaptığınızı, ne iş işlediğinizi görüp öğrendim. Ey insanlar! Bu namazı evlerinizde kılın! Çünkü farz namazlar dışında kişinin kıldığı en faziletli namaz, evinde kıldığı namazdır”. (Buhari, Ezan, h:731, 6113, 7290; Müslim, h:781; Beyhaki, Sünen el-Kübra, h:4607)

13-„Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. „ (Cum’a Suresi 62 / 9)

14-Hz. Aişe (ra) diyor ki: “Resulüllah (s) (Mescitteki) hücresinde geceleyin namaz kılardı. Hücresinin kenarları yüksek değildi.Halk Resulüllah’ın karaltısını görüyordu.Onlar da kalkıp onun kıldığı gibi namaz kılmaya başladılar.İki veya üç gece böyle oldu.Resulüllah, bir daha öyle yapmadı, bulunduğu yerde oturup kaldı, halkın kendisinigörebilecekler şekilde davranmadı. Sabah olunca Resulüllah (s.a.v.) “Ben, gece namazının size farz kılınacağından endişe duydum dedi.” (Buhari: Ezan, bap:80-81, hadis:739/117)

15- Taha Suresi / 2

16- Muhammed Suresi  47 / 7

17- İnşirah Suresi 94 /5- 8

18- Bakara Suresi 2/ 159