Bayramı Nebimiz Gibi Yaşayalım

BAYRAMI NEBİMİZ GİBİ YAŞAYALIM, BAYRAM NAMAZINA  AİLECE GİDELİM

Bayram coşkusunu yaşamak, bayram namazına birlikte gitmekle olur. Nebimiz (s.a.v) bayramlarda eşlerini ve kızlarını namaz kılınan yere çıkarır, bütün kadınların namaza gelmelerini emrederdi.

Hanım sahabîlerden Ümmü Atiyye diyor ki: “Her iki bayram gününde de bize verilen emir; adetli kadınları, bakireleri ve evlerinden çıkmayan kadınları çağırmamız ve bayram yerine çıkarmamızdı. Adetli olanlar, diğer kadınların namaz kıldıkları yerden ayrı bir yerde dururlardı.” (Buhârî ve Müslim)

Adetli kadınlar arkada durur, herkesle beraber tekbir getirir ve duaya katılırlardı.

Bayram namazlarını ayıran en önemli özellik tekbirlerdir. Onlar Allah’ın emridir. Çünkü Ramazan ve Kurban ile ilgili âyetlerde şu sözler yer alır: “… Size doğruyu göstermesinden dolayı tekbir getirerek Allah’ın yüceliğini ifade edesiniz diye … ” (Bakara 2/185 ve Hac 22/37)

Tekbirler abdestsiz de getirilebileceğinden Resulumuz bayram namazına adetli kadınları bile çağırmış, arkada durup herkesle birlikte tekbir alarak görevlerini yerine getirmelerini sağlamıştır.

Evli, bekâr, genç, yaşlı bütün kadınların da gelmesi cemaati çok büyüttüğünden Nebimiz bayram namazlarını açık sahada kılar, o neşeyi herkese yaşatırdı.

Daha sonra kadınlar camilerden uzaklaştırılmışlardır. Yeniden eski günlere dönmek, yanlış alışkanlıkları terk etmek ve Nebimizin yaşattığı heyecanı tekrar yaşatmak için Sultanahmet Camii gibi büyük meydanlarda yer alan camilerin çevresinde gerekli tedbirleri alıp oraları, bu büyük coşkunun yaşanacağı yerlere çevirmek gerekir.

Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır